Dün bir whatsapp grubunda bir şeyler yazdım, kuşlar hemen uçurmuş Kaynar'a...
Gazetecinin tanımlamasını yaptım ve alanen bir gazetecinin köşe yazısından hesap soramayacağını, soracaksa da belgelerle soracağını söyledim.
Gazeteci dediğimiz zaman haber ve bilgi kaynağına çabuk ulaşarak edindiği bilgi ve haberleri doğru ve tarafsız bir şekilde okurlara sunan kişidir.
Gazeteci bu görevi yapabilmesi için habere, olaya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir.
Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur.
Gazetecilik etik kurallarını kabul eden insan, gazetecidir.
Gazeteci açık fikirli, dürüst, ön yargılardan uzak ve kişilik haklarına saygılı olan kişidir.
Gazeteci hesap sormaz, gazeteci elideki belgeye göre haber yapar, eleştirilerini, bilgisini ortaya koyar, sorar soruşturur.
Gazeteci'nin elinde belgesi varsa haber yapar savcılık da gereğini yapar. Suç duyurusu kabul eder ve işlem yapar.
Fakat elinde belge filan yoksa ve hala birilerini suçlayıpta yazı yazıyorsan bu haber değil tamamen karalamaya yönelik şantaj olur.
İnsan önce kendini bir sorgulamalı.
Aslı astarı olmayan haberler yüzünden bir günde 7 tekzip yemişsin, Terörle mücadele Şube Müdürlüğü kaşesi yemiş firmaya gazeteni dağıttırmışsın, daha sayayım mı?
Gerçi bedava dağıttırdığın gazete sayesinde sesin bu kadar çıkıyor, bağırıyor ve iftira atıyorsun.
Senin bu yaptığın "akşam karanlığında mezarlıktan geçerken ıslık çalmaya benziyor".
Dediğim gibi varsa elinde belge varsa yayınla, sayın savcılarımızın sen de bir çayını iç.
Ben olsam öyle yapardım "eğer termosluk yapmıyorsan" sende öyle yaparsın.