Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için 16 Nisan'da yapılacak olan referandumla ilgili görüşmelerimizi daha öncede bu sayfalarda sizlere aktarmıştık.
Ülkemizin, Milletimizin, çocuklarımızın geleceğini için mevcut sistemin yetersiz kaldığını yeni bir sistem ile Türkiye'nin daha iyi noktalara varacağı inancı içinde olduğumuzu belirtmiştim.
"Evet" adına bizlerde bir karınca misali çevremizdekilere sistemi anlatmaya çalışıyoruz. Anlatıyoruz, fakat kaş yapayım derken göz oyar gibi değil...
Evet bu süreç öyle bir yere çekilmeye çalışılıyorki CHP'nin yada hayırcıların konuşmasına, muhalefet yapmasına gerek yok..
Evet diyenlerin bir kesimi öyle bir propaganda yapıyorki olumlu düşüncesi olanları da olumsuza dönmesini sağlıyor.
Aslında kendi kendimize gol atıyoruz. Sosyal medyada, sokakta, ikili sohbetlerde...
Bunun örnekleri çok.
Hatırlarsanız bir il başkan yardımcısı çıkıp hayır çıkarsa iç savaş çıkar söylemi baya gündem olmuştu.
Ya sosyal medya da paylaşılanlar..
Böyle bir kutuplaştırma olabilir mi? terör örgütleri ile kendi insanımızı neden bir tutuyoruz ki?
Geçende bir ulusal gazetenin genel yayın yönetmeninin söyledikleri ise tam bir bomba...
Yeni sistemin tek adamlık konusunu işliyor ve sohbetlerde herşeyin tek adama yüklendiğini ya bir manyağın gelirse o zaman ne olacağını konuşulduğunu söylüyor.
Ve gazetecinin söylediği söz "yüzde 51 le millet öyle bir manyağı seçecekze zaten batsın" ben dinlerken şok oldum.
Benki kendine göre haklı sebepleri vardır bu sözü söylerken ama ben gazeteciyim, ben terör uzmanıyım diyerek kimse bol keseden atmasın.
Herkes kendi istediği şekilde bu sistemi işler, farklı farklı örnekler vererek anlatırsa 16 Nisan'a kadar daha çok bomba sözler ortaya çıcakacak gibi görünüyor...
Süreç kısa görünsede önümüzde uzun bir yol var.
Bunun için ağzı olan konuşmasın..! konuya hakim olan hatipler konuşsun, örnekleri onlar versin.
Televizyonlarda şov yapacam, millete şirin görüncem diye konuşmasın lütfen...
Kalın sağlıcakla...