Bafralı Duayen Usta Gazeteci Hasan Davran: 55 Yıllık Basın Hayatımı Noktalama Karanını Aldım
Samsun'un Bafra İlçesinde büyükten küçüğe herkesin tanıdığı, bildiği, sevdiği güzel insan Duayen Usta Gazeteci Hasan Davran, 55 yıllık basın hayatını noktalama kararı aldı.
O'nu Ekip Gazetesi'nde tanıdım sene 2002. Yüksek sesle konuşan karşısındakine uzatarak ustaaa diye seslenen güzel insan Hasan Davran.
Evet Hasan Abi 55 Yıllık Basın Hayatımı Noktalama Karanını Aldı. Bununla ilgili olarak Bafrahabergazetesi sitesinde de bol resimli bir mesaj yayınladı.
Şehrin, ilçenin hafızası olmak insan kazanmak zordur. İşte Hasan Abi böyle küçüğünden büyüğüne herkes tarafından sevilen biridir. Elinin dokunmadığı, kolunun uzanmadığı insan olmaz. Herşey onun için Bafra'dır. Bafra için bugüne kadar elinden geleni yaptığına şahidim. Basın hayatına nokta koysa bile yine Bafra için, Bafralı için elinden geleni yapacağına eminim.
Onunkisinin bir veda değil veda öncesi bir hoşçakaldır bence.
İnşallah bize de hayattayken ya da arkamızdan böyle güzel sözlerle anan, saygıyla söz eden insanlar olur.
Usta Hasan Davran ağabeyime sevgilerle..
Hasan Davran'ın yazısı; "Ben; bugün, yaşamıma renk katan, kesintisiz 55 yıllık gazetecilik ve televizyonculuk yaşamımda aktif olmaya son verme kararı aldım.
Siz değerli okuyucularım ve izleyicilerime bu kararımı duyurmak istedim. Ayrıca rahmetli Vural Dilmaç ağabeyimizle çıkardığımız75 yıldır devam eden Bafra Haber gazetesinin de basımını ve yayımını sonlandırdım ve internet sitesini kapattım. Bundan sonra Bafra’nın gelişmesi için projelerin oluşmasında bana ihtiyaç duyulduğunda onlara yardımcı olmak için bugüne kadar edindiğim tecrübelerle elimden gelen her türlü katkıyı sağlamaya hazırım.
Ben 1948 yılında Bafra’da dünyaya geldim. 77 yıldır Bafra Tabakhane Mahallesi Çakırmahmut Caddesi’nde ikamet ettim. Evli, 2 çocuk babasıyım. İlkokulu , Mithatpaşa İlkokulunda( İnönü İlköğretim okulunda) ;Ortaokulu Bafra Ortaokulunda okudum. Liseyi 4 C sınıfında okurken ilk yarıda ayrıldım ve öğretmen okulu, tapu kadastro ve Samsun Veteriner Teknisyenleri Okulu imtihanlarını kazandım. Veteriner teknisyenleri okulu Bafra’ya yakın olduğundan kaydımı oraya yaptırdım ve 1970 yılında oradan mezun oldum. 1970 yılında Ordu iline tayinim çıktı. Tayinim çıktığında, burada bir duralım.
Ben, 1963 yılında ortaokul ikinci sınıftayken -2 senelik iken- bir dersten İngilizceden kaldım. Borçlu geçme o sene kalkmıştı, belge aldım. O sene rahmetli ağabeyim Nurhan Davran, -nurlar içerisinde yatsın - beni Bafra’nın tanınmış, duayen fotoğrafçısı foto Nihat amcanın yanına çırak olarak verdi. O yıllarda Bafra Tekelinde bayanlar çalışıyordu. Her gece yaş günleri olurdu. Nihat amcanın yetişemediği yaş günlerine de ben gidiyordum. O yıllarda çeyrek altının fiyatı 5 TL -7 buçuk liraydı. Her çocuğa 10, 15 tane çeyrek altın takılırdı ve bir sene gece gündüz fotoğraf çekmekle fotoğrafçılığı iyice öğrendim.
Bafra gazetesinin sahibi rahmetli Vural Dilmaç aağabeyimiz Bafra’ya ziyaretime geldi. Artık yorulduğunu ve Bafra haber gazetesini çıkartmayacağını, söyledi. Ben de tarihi 50 yıllık yerel gazete çok az ilçede var Vural ağabey. Ben çıkartacağım, dedim. Sana söz veriyorum. Ölene kadar Bafra’nın değeri gazeteyi ben devam ettireceğim, dedim ve gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlendim. O ölünceye kadar 27 yıl gazeteyi çıkarttık. İnternet sayfasında bafrahabergazetesi.com’ dan günlük haberlerini yapıyorduk. Rahmetli Vural Dilmaç’a söz vermiştim, sözümü tuttum. Bafra ve Bafra dışındakiler, gazeteyi devam ettirmemi istediler. Ben de onların isteklerine uyarak gazeteyi çıkarmaya devam ettim. Gazeteleri gönderdiğim okuyucularım, bilhassa Bafra dışındakiler gazeteyi postadan aldıklarında telefonda ağlayarak gazeteyi aldıklarını söylediler. “Hasan, iyi ki varsınız, gazeteyi okuyorum karşıma koyuyorum, 10 defa bir gazete okunur mu? 10 defa okuyorum.” sözleri bana Bafra haberi çıkarmaya devam ettirdi.
Bafra haber gazetesi; bir hevesin, bir maddi kazancın değil, bir idealin ürünüdür. Bafra haber gazetesi, hiçbir zaman “Vural Dilmaç’ın, Hasan Davran’ın gazetesi” olmadı. Bafra sevdalılarının oldu. Bafralıların Bafra’ya yaptığı hizmetleri, yatırımları, sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini, Bafralıların üzüntülerini, sevinçlerini haber yaparak Bafra ve Bafra dışındakilerin sesi kulağı olduk. Ben tarafsızlık ilkesine çok vurgu yaptım fakat sadece Bafra hakları adına hep taraf oldum. Yazılı ve görsel basında Bafra2000 TV canlı yayınlarda her türlü fikre açığız fakat sadece Cumhuriyet, Bafra ve Atatürk düşmanlığına karşıyız. Benim yanıma yalan haber, taraflı haber için kimse gelemedi, gelmedi. Ben hayatım boyunca parayı hiç sevmedim. Ben meslek hayatıma bir fotoğraf makinesiyle başladım. Fotoğraf makinesiyle bitiriyorum. Valla “Ne bağırıyorsun? Kimseden çekinmiyorsun” diyorlar.
Hayatım boyunca hep Bafra’ya yapılması gereken eğitim, ekonomi, kültür, spor, tarım projelerinde benim katkılarım bulundu.
Bu düşünceler içerisinde ülkemizin geleceği gençlerdir. Her zaman her yerde söylediğim, yaşayıp gördüğüm, okul öncesi okul ve ilkokullarda 7 -10 yaşlarındaki yeni nesiller, ülkeyi yönetecek milletvekillerini, belediye başkanlarını kendi özgür iradeleriyle belirleyecek, seçecekler. Liderlik sultasından siyaseti kurtaracaklar. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni nesilleri; sorgulayan, hisleriyle değil akıllarıyla hareket eden, ilmi ön planda tutarak Atatürk ilke ve inkılâplarından asla vazgeçmeyen gençler olacak.
Türkiye’nin bugün sorunu ne? Biz neyin kefaletini ödüyoruz biliyor musunuz? “Cehaletin” kefaletini ödüyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, “ Başarı İstiklal Savaşı’nı kazanmaktı fakat daha büyük başarı cehaletle savaşı kazanmaktır.” demiştir.
Gençler, sizi öyle bir Türkiye bekliyor ki! Gelecekte eğitilmiş, paylaşmayı, uzlaşmayı iletişim kurmayı, yardımlaşmayı bilen yetenekli insanlar olacak. Sizlere “ bunlar hayal” diyenler çıkabilir. Sizler, onlara aldırmayın. Zamanınızı boşa harcamayın, bilgiyi birbirinizle paylaşın, bol bol kitap okuyun. Bir dokunuşun, bir gülümsemenin, bir kelimenin dinleyen bir kulağın içten söylenmiş güzel bir sözün ya da değer veren en ufak bir davranışın gücünü küçümsemeyin. Bunların hepsinin hayatınızın güzelleşmesinde yeri vardır.
Herkes aynı şeyi düşünüyorsa hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir. Gençler, ülkenin geleceği sizlersiniz, size güveniyorum. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bunu görmüş, ülkemizi gençlere emanet etmiştir. Kimi insan hayal ettiği müddetçe yaşarmış. Ömrüm kaldıysa -kaldığı kadar- yaşarsam sizlerin başarısını görür, sizlerle gurur duyarım. Ben, 10 sene sonra bu gençlerle dünya çapında ülke olacağız, diye köşe yazılarımda yazdığımda bana “Biz görmeyeceğiz.” diyorlardı. Ben de İstiklal Savaşı’nda savaşan gençler bu günleri görmeden şehit düştüler. Ben de ömrüm yetmez, görmem. Bu gün ölsem gözüm arkada kalmayacak.Çok mutlu oluyorum, onun hayali içerisindeyim.
Artık kurtarıcı beklemeyelim. Milleti sadece milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır. Halklar örgütlenir güçlenirse karşısında hiçbir güç duramaz. Atatürk ilke ve inkılâplarını kendimize yol gösterici olarak alıp daha da geliştirerek ilme ve bilme dönelim. Önemli olan sistemdir. Cahiller, kişileri konuşur. Yarı cahiller, olayları konuşur. Ergin insanlar, işi konuşur. Olumsuzluklardan ders çıkaralım. Bizim gidecek başka bir ülkemiz yok. Gelecek gençlerimizle çok güzel olacak.
Sevgili, saygıdeğer hemşehrilerim, kıymetli Bafralılar,
Bu duygular içerisinde benim 55 yıllık basın hayatımı, Bafra haber gazetenin 75 yıllık yayın hayatını sürdürmemizde, bize karşılık beklemeden maddi manevi katkı sağlayan okuyucularımın adlarını belirtmiyorum. Çünkü bir kişiyi bile unutsam, onların kalbi kırılır. Herkese teşekkür eder, mutlu ve esenlik dolu günler dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunarım."