ÇED raporları masumda biz mi suçluyuz..!

TAKİP ET

Samsun Doğayı Koruma Derneği Başkanı Taner Yılmaz, "Rengi, sesi, düşüncesi ve dünya görüşü ne olursa olsun, daha yaşanılabilir bir doğa ve çevreyi koruma adına, bütün herkesi bu mücadeleye davet ediyoruz." dedi.

Samsun Doğayı Koruma Derneği Başkanı Taner Yılmaz, yaptığı basın açıklamasında Terme'ye kurulmak istenilen santralle ilgili olarak tepkisini ortaya koydu. Başkan Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: " 2000’li yıllarda Samsun mobil santralle tanıştı, ÇED raporu masum.Yıllar akıp gitti HES’ler gündeme geldi ÇED raporu yine masum.Samsun üç tane doğalgaz çevrim santrali ile tanıştı, ÇED raporu yine masum.Sülfirik Asit Tesisi ve Protek Atık Isısından Elektrik Santrali Projesi yapılmaya başlandı, bu tesisin ÇED raporları diğerlerinden daha masum.Yıllarca Taşocakları çevreye zarar veriyor diye gündeme geldi,her platformda tartışıldı da ne değişti? KOCADAĞ’da ağaç kalmadı, her yer delik deşik oldu. Ne yazık ki ÇED raporları yine masum çıktı.Bu ÇED raporlarına onay veren bürokrasının hiç mi şuçu yok ? Bunlarda mı masum?

TİM Avrasya şirketinin,Samsun Terme ilçesinde kurmaya çalıştığı umut enerji adlı  TERMİK SANTRAL’ın ÇED  raporu ile ilgili halkı bilgilendirme toplantısı yapılamadı ama bu ÇED raporunun da masum çıkma ihtimali %100 gibi.

          -Tarım alanlarını,nehirleri,dağları ve vadileri imara açıp,tarımın,nehirlerin,rüzgarın,güneşin önünü keseceksiniz,plansız ve dengesiz büyüyeceksiniz.Bu bilinç ve mantık masum mu ?

          -Samsun’un ovalarını ilaç ve gübreyle bilinçsizce zehirleyeceksiniz.Sıvı ilaç ve gübre yerine, katı ilaç ve gübre kullanacaksınız, kuşları ve canlıları öldüreceksiniz.Bunu satan firmalar ve bunları kontrol etmeyen Tarım İl Müdürlüğü ve bürokrası masum mu ?

          -Suyumuz azalıyor,suya çok ihtıyacımız var diyeceksiniz,Su kaynaklarını bilinçsizce kullanacaksınız ve yeraltı sularını kirletenlere sessiz kalacaksınız ve bunda da masum olacaksınız?

          -Karadeniz sahiline yol yapacaksınız diye sahile zarar verip sonrada korumaya çalışacaksınız.Deniz  dolgusundan  dolayı kıyılara verilen zararı görmezden gelip, sonradan masum olduğunuzu savunacaksınız.

          -Samsun’daki çevre sorunlarından hiç birine el atmayan,bilimsel açıklama yapma bilgisine ve teknik kadrosuna sahip olmasına rağmen ÇED raporlarına müdahil olmayan, bu şehrin toprağından,denizinden,suyundan,havasından ve güneşinden faydalanan ama etliye sütlüye karışmayan bu şehrin ÜNİVERSİTESİ  masum mu ?

Kısaca herkes masum ama DOĞAYİ KORUMA DERNEĞİ adına bizmi suçluyuz..!

           Evde,kahvede,bahçede,sokakta,havada,karada,denizde konuşmakla olmaz.Sorunlara çözüm üretmeyen,taşın altına elini koymayan,sorunları yazan ve söyleyenleri dikkate almayan bu zihniyetteki insanlar, bilmelidir ki doğanın intikamı acı ve gerçektir.Bunun örnekleri için etrafımıza bakmamız yeterlidir.

‘’Ne ekersen onu biçersin’’ misali,doğaya karşı yapılan her hamlenin  karşılığı size dönecektir.

Hiç bir şey geç değildir.Yapılan hataları bir tarafa bırakıp,kimin yaptığına değil,bundan sonra nelerin yapılacağını tartışmak ve hızlı bir şekilde çözüm yollarını aramak gerekmektedir.

Çözüm yolları sadece Valilik,belediye ve resmi kurumların değil, şehirde yaşayan her bireyin görev ve sorumluluğundadır.

Doğa ile mücadele etmeyi değil onunla yaşamayı öğrenmeliyiz.Bilmeliyiz ki her mücadele gelecek nesillerimiz için yapılmaktadır.

Doğayla barışık ve daha yaşanılır bir Samsun için yaşı,sesi,rengi,sınıfı ne olursa olsun herkes mücadele etmelidir..

Bu mücadeleyi yaparken her şeyi yakıp, yıkalım ve meydanlara çıkalım demiyoruz.İlk işimiz ‘’SAMSUN  DOĞAYI SEVİYOR VE MÜCADELESİNİ YAPIYOR ‘’bilincini insanlara anlatmak olmalıdır Herkes  mücadele edecek,etrafına bu enerji ve bilinçi yayacaktır..

İlk iş evimizden,sokağımızdan,mahallemizden ve köyümüzden başlamak olmalı ve SAMSUN’u ilmek ilmek bu bilinçle örmemiz gerekmektedir.Bu bilinç yayıldıkça,SAMSUN’da yaşayanların istemediği hiç bir şeyin, bu şehirde olması ve yapılması mümkün değildir.

           SAMSUN  DOĞAYI  KORUMA DERNEĞİ olarak;Rengi,sesi,düşüncesi ve dünya görüşü ne olursa olsun, daha yaşanılabilir bir DOĞA ve ÇEVREYİ koruma adına, bütün herkesi bu mücadeleye davet ediyoruz."