Galip Öztürk adalet istiyor
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) mağdur ettiği Metro Holding Kurucu Onursal Başkanı Galip Öztürk, A Haber'de yayınlanan Toplumsal Hafıza Programına özel röportaj vererek yaşadıklarını anlattı. Kendisine kumpas kuran FETÖ yöneticilerinin ve dönemin savcısı Muammer Akkaş'ın bugün kanun kaçağı olduğunu belirten Galip Öztürk yeniden yargılanmak istediğini söyledi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) mağdur ettiği Metro Holding Kurucu Onursal Başkanı Galip Öztürk, A Haber’de yayınlanan Toplumsal Hafıza Programı’na özel röportaj vererek yaşadıklarını anlattı. FETÖ’ye, kendisine kumpas kurulmadan önce eğitim hizmetlerinde bulunan bir ‘hizmet hareketi’ düşüncesiyle bağışlar yaptığını söyleyen Galip Öztürk, Samsun’daki Canik Başarı Üniversitesi’nin yapılması için de aynı şekilde para bağışı yaptığını belirtti.
İstanbul- İstinye’de yurt yapacakları gerekçesiyle kendisinden yeniden para talebinde bulunan FETÖ’nün bu isteğini ‘Bu sefer para vermeyeyim, getirin projeyi inşaatını yapalım’ diyerek geri çevirdiği bilgisini veren Galip Öztürk kumpas sürecinin de bundan sonra başladığını söyledi.
Öztürk, bu dönemde bir FETÖ mensubunun da ‘Sizin için iyi olmayacak. Emniyetteki arkadaşları tutamıyoruz’ diyerek kendisini tehdit ettiğini aktardı.
OPERASYON KARARI PENSİLVANYA’DA VERİLDİ
Kendisi hakkında kumpas dosyası hazırlayan FETÖ’nün, 7 Şubat 2012’deki MİT krizinde, seçilmiş hükümetten yana tavır almasından ve bu yönde konuşmalar yapmasından dolayı düğmeye bastığını açıklayan Galip Öztürk, kararın Pensilvanya’da alındığının da altını çizdi.
Öztürk, kumpasın aynı örgüte mensup bir emniyetçi tarafından nasıl itiraf edildiğini şu sözleriyle anlattı: “Bugün emniyet teşkilatında görevine devam etmediğini bildiğim ama yargılandığını da duymadığım İsmail Baş’ın bana sözleri aynen şöyleydi; ‘Amerika’dan bizim bir abimiz gelecek, yani bir imam gelecek, o ağabeyi ikna edebilirsek sorun yok ama edemezsek sen bir an önce git. Yoksa bu ateşin içinde yanarsın çünkü bize verilen talimat bu grubu yok edin talimatı.”
FETÖ: ‘DEVLET BİZİZ’ DEDİ
FETÖ’nün kumpasıyla 25 Şubat 2012 tarihinde göz altına alındığını anlatan Galip Öztürk, dönemin savcısı Muammer Akkaş’ın tutumu hakkında şu bilgiyi verdi: “Davanın Savcısı Muammer Akkaş’a, bulduğunuz bu uydurma iddiaların yasal olmadığını size kanıtlayacağım, bize isnat ettiğiniz suçlardan tutuklamamızı herhalde kaldıracaksınız dediğimde, kafasını sallayıp; ‘Bize akıl verme, devlet biziz ’ dedi.
Halbuki karşımızda ne devlet ne de hukuk vardı. Canavarca hislerle donatılmış, gözleri cemaat abilerinin verdiği talimatlardan başka hiç birşey görmeyen kişiler vardı.”
17-25 ARALIK DARBE GİRİŞİMİNDE FETÖ’DEN AHLAKSIZ TEKLİF
FETÖ’nün 17-25 Aralık darbe girişimini gerçekleştirdiği süreçteki ahlaksız talebini de aktaran Galip Öztürk şu bilgileri verdi: “2013 yılında, 17-25 Aralık operasyonları oldu. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan; ‘Yok mu bu ülkenin sahibi” diye bağırdığı günlerde ben çıkıp konuşmak istiyordum ama başımda da çok büyük dertler vardı. Bu arada Sızıntı Dergisi’nin başındaki Mehmet Ali Şengül Hoca’nın oğlu Said Şengül bir arkadaş grubuyla beraber beni ziyarete geldi. Bir talebi vardı; tek istedikleri şey 30 Mart seçimlerinden önce herhangi bir basın kuruluşuyla görüşmememdi. İki tane seçeneğim vardı, ya bu ülkeyi yabancı gizli servislere pazarlayan bir şebekenin bir parçası ve destekçisi olacaktım, ya da milletin iradesiyle seçilmiş mecliste bizi verdiğimiz oylarla temsil eden iradenin yanında olacaktım. Çıktım yaşadıklarımı anlattım. Yani esasında bugün burada olmamım tek nedeni Recep Tayyip Erdoğan’ı seviyor olmam.”
ADALET İÇİN YENİDEN YARGILANMA TALEBİ
FETÖ’nün yaşattığı mağduriyet sebebiyle Gürcistan’da bulunduğunu söyleyen, mağduriyetinin sona ermesi ve adaletin tecelli etmesi için yeniden yargılanması gerektiğini vurgulayan Galip Öztürk; “Bana kumpas kuran paralel yapı imamlarının bugün birçoğu kaçak. Hakkımda dosya hazırlayan Savcı Muammer Akkaş kaçak. Meslekten atıldı. Bana ceza veren hakimler ortada yok. Ben ise paralel yapının mağdur ettiği bir iş adamı olarak hala kendi ülkemden uzakta yaşamak zorundayım” diyerek yaşadığı haksızlığa dikkat çekti.