Karayollarında memura sendika baskısı

TAKİP ET

Türk İmar-Sen Samsun Şube Başkanı Mustafa Çakır, Karayolları Böge Müdürlüğü'nde bazı idarecilerin Türk İmar-Sen üyesi memurlara başka sendikalara üye olmaları yönünde baskı yaptığı öne sürdü.

Mustafa Çakır yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi,

"Son zamanlarda sendikamıza bağlı kurumlarda ve özellikle Karayolları Bölge Müdürlüğü'nde isimleri bizde saklı bazı idareciler tarafından sendika üyelerimizi vaat, tehdit ve şantaj yöntemi ile istifaya zorlayarak başka bir sendikaya üye olmaları istenmektedir. Tarafsız olmaları gereken, herkese ve her sendikaya eşit mesafede olması gereken bu şahıslar maalesef sendika yönetici ve temsilciliğine soyunmuş ve onlar adına üye yapma yarışına girmişlerdir. İşgal ettikleri makamları kullanarak birim amirleri ve çalışanlara talimatlar vererek sendikamızdan istifaya ve başka sendikaya üye olmaya zorlamaktadırlar. Bu yapılanları en ince ayrıntılarıyla biliyoruz ve belgeleri de bizde mevcuttur.

Oysa temel hak ve özgürlüklerin en önemlilerinden biri olan sendikalaşmanın engellenmesi 4688 Sayılı Sendikalar Kanununda ve   ceza hukuku kapsamında bir suç Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi" başlıklı 118. maddesine göre "Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." Yasa sendikal faaliyetlerin engellenmesini de cezai yaptırıma bağlıyor. TCK 118/2'ye göre "Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur."
Türk İmar-Sen olarak kimsenin sendikamıza destek olmasını istemedik. Herkesi ve özellikle de kurum idarecilerinin her sendikaya eşit mesafede olmasını istiyoruz. Ama sendikamızı açıkça hedef alan bu idarecilere de asla meydanı boş bırakmayacağımızı göstereceğiz. Bu bir yerlerden talimat alan zatlar Türk İmar-Sen'in ve Türkiye Kamu-Sen'in ne olduğunu ve neler yapabileceğini henüz bilmemektedir. Üyelerimizin her zaman yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Üyelerimizi sindirmenize asla müsaade etmeyeceğiz.

Herkes işini yapmalıdır. İdareciler kurumları en iyi şekilde yönetmeye çalışacak, biz sendikacılar ise idarecilerinde içinde bulunduğu kamu çalışanlarının hakkını savunacağız. Sendikacılık yapmayı herkes tercih edebilir ve bu da en doğal hakkıdır eğer sendikacılık yapmak istiyorlarsa işgal ettikleri makamları bırakarak sendikacılık yapacaklar. Eğer koltuklarını bırakamıyorlarsa adam gibi oturup  işine baksınlar ve sabrımızı da daha fazla zorlamasınlar. Haddinizi ve sınırınızı aşmayın.
Buradan Bölge ve İl Müdürlerimizi uyarıyorum: Biz sizlerin bu işlerin içinde olduğunuza inanmak istemiyoruz. Bunu ispat edin ve lütfen emrinizdeki idarecilere sahip çıkınız. Lütfen onlara asıl işlerinin sendikacılık değil, yöneticilik olduğunu hatırlatın. Lütfen kurumunuzda çalışma barışının bozulmasına müsaade etmeyin. Lütfen haddini aşanlara haddini bildirin. Bunu siz yapmazsanız biz hukuk çerçevesinde yapacağız.

Olayların takipçisiyiz ve isimleri bizde saklı olan bu idarecilerin kendilerine gelmelerini, adil olmalarını, taraf olmamalarını ve yaptıklarından vazgeçmelerini bekliyoruz. Aksi halde Cumhuriyet Savcılarına Teftiş Kuruluna Suç duyurusunda bulunacağımızın bilinmesini istiyoruz. Türk İmar Sen olarak meydanı kötü niyetlilere bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız"