Restaurant, kafe ve barlara terör kilidi önerisi

TAKİP ET

İstanbul Ortaköy'de yapılan Reina saldırısı gösterdi ki, terör örgütleri yeni bir terör konseptini sahaya sürdü. Uzmanlar, eğlence merkezi, sinema, restaurant, kafe ve barlar gibi sosyalleştiğimiz mekanların korunması için Avrupa'da, İsrail'de, ABD'de uygulanan olağanüstü hal modeline geçilmesini öneriyor.

Önce otobüse binip binmeme konusunda biraz tedirgin oluyoruz. Sonra, alışveriş merkezine gitsem mi gitmesem mi diye düşünüyoruz. Daha sonra sık sık uğradığımız kafede uzun uzun oturma konusunda iki kez düşünmeye başlıyoruz. Bundan böyle eğlence mekanlarına bile korkarak gidecek belki de gitmeyeceğiz.
Teröristler, büyükşehirlerdeki insanların huzur içinde sosyalleşebileceklerini düşündükleri bir kaç önemli yeri de hedeflerine koymuş görünüyorlar.
Birçok ülke, intihar saldırılarına giden yolu tanımayı ve bu tür saldırıları gerçekleştirmeye yönelik adımları engellemeyi öğrendi. Bunu bizim de öğrenmemiz şart.

Peki nasıl?
Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, restaurant, kafe ve barlara yönelik yapılacak saldırılara karşı Avrupa’da, İsrail’de, ABD’de uygulanan olağanüstü hal modeline geçilmesini öneriyor.
Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, Beşiktaş saldırısı sonrasında gündeme getirdiği önlemler hakkında şu bilgileri verdi:
“Neredeyse dünyanın her yerinde bir kişinin bir restaurant, kafe ya da barın kapısını açarak içeri girmesi, kendine bir yer bulup oturması ve bir yemek ya da içecek söylemesi çok sıradan ve basit bir eylem olarak görülür. Mesela İsrail'de böyle bir yere gidip, oturma işi biraz karmaşıktır. Karşınıza çoğu zaman silahlı bir güvenlik görevlisi çıkar, müşterilere silahlı olup olmadıklarını sorar, sonra bomba düzeneği ya da patlayıcı maddelerin sarılı olduğu bir kemer ya da yelek var mı diye baştan aşağı bu kişilerin vücutlarını şöyle bir kontrol eder.
Bir güvenlik görevlisi tutmaya maddi olarak gücü yetmeyen ya da bu masrafı müşterilerine yüklemek istemeyen işletmelerse kapılarını kilitlerler. Bu tür yerlere girmek için kapıyı çalmanız gerekir, içerdekiler kapı deliğinden hızlıca bakar ve gelen kişinin güvenli olup olmadığı ve içeriye alınıp alınamayacağıyla ilgili hemen orada bir karar verirler. Hayal bile edilemeyecek bir uygulama şu anda sadece bir rutin olmakla kalmıyor aynı zamanda insana kendini güvende de hissettiriyor.
Birçok kimsenin haberi yok belki ama İstanbul’da gerçekleşen 15 / 20 Kasım 2003 saldırılarından sonra birçok mekan böyle bir uygulamayı başlatmıştı.”

 

2003 İstanbul saldırıları
2003 İstanbul saldırıları, 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerinde, Türkiye'nin İstanbul şehrindeki dört farklı noktada, bomba yüklü ikişer kamyonetin infilak ettirilmesiyle gerçekleştirilen bir dizi intihar saldırısı.
15 Kasım günü yerel saatle 9.30 civarında Şişli'deki Bet İsrael Sinagogu, 9.34 civarında ise Beyoğlu'ndaki Neve Şalom Sinagogu'nun önünde birer kamyonet infilak etti. Patlamalar sonucunda saldırganlar dâhil 28 kişi öldü, 300'den fazla kişi yaralandı. Olaydan beş gün sonra, 20 Kasım günü, yine bomba yüklü kamyonetlerle 10.55 civarında Beyoğlu'ndaki Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu'na, 11.00 civarında ise Beşiktaş'taki HSBC Genel Merkezi binasına iki farklı saldırı düzenlendi. İkinci saldırılarda 31 kişi hayatını kaybederken 450'nin üzerine kişi yaralandı. Toplamda ise 4 intihar eylemcisi dâhil 59 kişi öldü, 750'den fazla kişi saldırılardan yaralı olarak kurtuldu.

Saldırılar sonrasında başlatılan soruşturmalar sonucunda eylemleri el-Kaide'nin Türkiye yapılanmasının gerçekleştirdiği tespit edildi. Dört saldırıyla ilgili olarak Şubat 2004'te 69 sanıkla başlatılan ve yapılan eklemelerle 76 sanığa ulaşan yargı süreci Nisan 2007'de sonuçlandı ve 7'si müebbet olmak üzere 48 sanık çeşitli kademelerde hapis cezalarına çarptırıldı. Örgütün üst düzey yöneticilerinden olduğu öne sürülen ve saldırılar sonrasında Irak'a kaçan bazı isimler burada ölürken bir kısmı ülkedeki güvenlik güçlerince tutuklandı. Yargıtay'ın davada alınan kararları bazı sanıklar yönünden bozması sebebiyle yeniden yapılan yargılama sonrasında ise 16 sanık hakkında çeşitli kademelerde hapis cezalarına hükmedildi.

Kaynak: tr.wikipedia.org