Samsun Memur-Sen'li kadınlardan basın açıklaması

TAKİP ET

Samsun Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Songül Kıyak, "Geleceğimizin gerçek mimarı kadınlarımız olacaktır" dedi.

Samsun Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Songül Kıyak, kadın üyeleri ile birlikte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı yaptığı basın açıklamasında, "Dünya Kadınlar Günü, kadınların haklarını aramak, çalıştıkları işin karşılığı olan ücreti alabilmek için başlattıkları mücadele mirasının yıl dönümüdür. Bu mücadelenin 1857 yılında başladığı dikkate alındığında, aradan geçen zaman zarfında kadının yaratılış gayesi çerçevesinde hak ettiği değer, toplumsal görev, sosyal inşa ve geleceği ihya ekseninde yeterli gelişmenin olmadığı aşikârdır.
Emeğin, alın terinin hak ettiği karşılığı bulması, insanın inandığı değerlere uygun yaşamasını sağlamak noktasında mücadele etmeyi amaç ve ilke edinen bir sivil toplum örgütü olarak, bütün kadınlarımızın gününü kutluyor, kendilerine sağlık, huzur ve başarı diliyoruz. Kadınlar, toplumların temel taşı, direğidir. Başarılı olmak, aydınlık bir gelecek kurmak, huzurlu bir ortam tesis etmek istiyorsak, o direği sağlam tutmalıyız.
İslâm coğrafyasında ve Batı modernizmine teslim olmamış diğer toplumlarda, toplumsal değişimlerin, hatta ülkemizde 28 Şubat sürecinde görüldüğü şekliyle siyasi dayatmaların kadın üzerinden sürdürülmesi, rastlantısal olmayan toplum mühendislikleri gereği olarak baştan sona planlı, programlı operasyonlardır. Operasyon yapanların kadının özgürleşmesi gibi bir dertleri asla olmamış, ancak onlar, kadınlarını kendi ideolojileri doğrultusunda şekillendiremedikleri toplumları etkisizleştiremeyeceklerini anlamışlardır.
Sosyal, kültürel değişimin karmaşık toplum yapısı içinde bir mihenk taşı olarak kadının hayat içinde konum ve saygınlığını muhafaza etmek elzemdir. Dışarıda iş kadını, çalışan, içeride evinin hanımı, çocuğunun annesi olarak kadın, toplum düzenimizin en saygın varlığıdır. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ anlayışıyla kadına sevgi, saygı ve hürmetle yaklaşırız. Kadınlarını zelil eden toplumlar, zillete düşer. Bize göre, kadın hayatın her kademesinde yer almalı; hayati görevi göz ardı edilmeksizin desteklenmeli ve korunmalıdır. 
Kadınıyla erkeğiyle hepimiz el ele, omuz omuza vererek, bize unutturulmak istenen medeniyet değerlerimizi tekrar canlı kılmanın mücadelesini veriyoruz. Kadınlarımızı, erkeklerimizi, gencimizi, yaşlımızı, hâsılı bütün insanımızı, bizi var ve anlamlı kılan değerlerimizi koruyacağız. Zaten bugün en ateşli, en ileri boyut ve etkileriyle yaşanan savaş, esasen bu değerleri yok etme saldırganlığı ile değerlerin savunulması arasındaki çatışmadan başkası değildir. Maalesef son yüzyıllık tarihimizde de gözlemlediğimiz gibi, daha çok ideolojik amaçlarla sürdürülen bu çatışmanın odağına kadın konulmuştur. Bunun böyle olması bile, tersten bir bakışın ele verdiği gibi, kadının kültür, hayat ve medeniyet hareketlerinin tam orta yerindeki rolünün önemini açıklamaktadır. 
Yeryüzünü ifsat eden odakların millî bütünlüğümüzü, ailenin sağlamlığına dayanan toplum yapımızı bozmak için her yönden, her yerden saldırdığı günümüzde, hak, hukuk, adalet ve saygı ölçülerini elden bırakmadan, millet olarak, hakkı ve hakikati her yerde ve her an savunacak, 180 bini aşkın kadın üyemizle örgütlü mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Başta kadınlar olmak üzere, hakkı yenilen, zulme uğrayan, ezilen, sömürülen herkesin, dün olduğu gibi, bugün de yanında olmaya devam edeceğiz.
Memur-Sen olarak, başta kadın çalışanlar olmak üzere, bütün kadınların ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, sorunlarının çözümüne vesile olması dileğiyle bir kez daha kutluyoruz."