Samsun Srebrenitsa Katliamına Tepki İçin Yürüdü

TAKİP ET

SAMSUN Milli İrade Platformu (SAMİR) üyeleri, Srebrenitsa katliamına tepki için yürüdü.

Yer: SREBRENİTSA Tarih: 11 TEMMUZ 1995 
    Bilge Lider ve Rehber Aliya İzzetbegoviç’in sözlerinden;

Uydu görüntüleri sayesinde büyük güçlerin karargahları esirlere ve sivillere yönelik bir katliamın sürmekte olduğundan haberdar oldular. Bizse yalnızca tahminde bulunabiliyor ve işler kötüye gittikçe, haberleri inanmadan dinliyorduk. Srebrenica''nın düşüşünden iki ya da üç gün sonra iki Çetnik arasındaki bir telefon konuşmasını dinlediğimizi hatırlıyorum. Biri: ''Dün onları temizledik'' dedi. ''Kaç kişiydiler, 30 kadar var mıydılar?'' diye sordu ikincisi. ''İki sıfır ekle” diye cevapladı birincisi.
Bu kaydın Başbakanlık arşivlerinde bulunduğunu sanıyorum. Ancak gerçekte olmuş olanlar, bizim en kötümser tahminlerimizin bile ötesindeydi. Uluslararası Kızıl Haç Komitesi yalnızca katliamın ilk dört gününde sivil ve asker 7.079 kişinin öldürüldüğü sonucuna ulaştı. Bu nihai rakam değil.


Kimi suçlamalı?
Bu boyutta bir trajedi gerçekleştiğinde kimse masum değildir. İçinde Srebrenica''nın gerçekleştirilebilir olduğu bir dünyanın varolmasından dolayı hepimiz suçlanmayı hak ediyoruz. Her birimiz daha fazlasını yapabilecek olduğuna inanmak zorunda. Kritik anlarda ordunun gösterdiği etkinlikten tam anlamıyla hoşnut değilim, bana öyle geliyor ki, onlar Çetnik mevzilerinin etrafında ''dolanıp durdular''. Askerler o koşullarda güçleri dahilinde her şeyi yaptıklarına inanıyorlar. Srebrenica içinde de sivil ve asker yetkililer arasında durmaksızın kaynayan bir ihtilaf mevcuttu. Hiçbir hadisede mutabakat, koşulların gerektirdiği düzeyde değildi. Bu, kısmen, dışarıyla ilişkisi kesilmiş ve hayat koşulları alabildiğine zor olan bir kasabadaki psikolojik durumun sonucuydu.
11 Temmuz 1997''de, Srebrenica trajedisinin ikinci yıldönümünde Srebrenicalı kadınlara bir mesaj gönderdim: Doğru dürüst bir cevap verilinceye kadar, ''Bu çapta bir trajedi önlenebilir miydi?'' sorusu her birimizin ve dünya üzerindeki her sorumluluk sahibi insanın zihnini meşgul etmeye devam edecektir. Onlar, Bosna için gerçekten çok acı ve korkunç günlerdi. Srebrenica''ya yönelik Çetnik saldırısından 20 gün önce Saraybosna kuşatmasının kaldırılması için yapılan başarısız girişim, Sırbistan''dan doğrudan yardım almakta olan düşmanın, güç bakımından sahip olduğu muazzam avantaj, dünyanın kayıtsızlığı, UNPROFOR askerlerinin o tarihteki korkakça davranışları, sizin uzun süreli tecridiniz ve bunun kuşatılmış olan kasabada yol açtığı iç sorunlar –bütün bunlar, o korkunç Temmuz günlerinde bizim aleyhimizeydi.
Size yardım etmek için yapabileceğimiz her şeyi yapmakta olduğumuza ve yapmaya devam edeceğimize inanmanızı istiyorum. Bunun asla yeterli olmadığını biliyorum, ama bu dört yıllık tahrip edeci savaşın ardından Bosna, iyileştirilmesi gereken yaralarla doludur. Srebrenica bunların kesinlikle en büyük ve en derin olanıdır.” 

       
Aliya İzzetbegoviç
Bugün kamuoyuna sunduğumuz bildiri, yabancılara ve şüphe içinde olanlara, İslam'ın şu veya bu sistemin, şu veya bu düşünce grubunun üzerindeki üstünlüğünü ispatlayacak bir metin değildir. Bildiri, hangi tarafta olduklarını apaçık bir biçimde kalplerinde hisseden ve nereye ait olduklarını bilen Müslümanlara yöneliktir.
Bu âlem artık 20. asrın ilk yarısındaki dünya olmayacaktır. Sükûnet ve pasiflik devresi ebedi olarak geçmiştir. Müslüman halkların, aynı yerde devr-i daim yapmaktan, bağımlılıktan, fakirlikten ve geri kalmışlıktan kurtulmalarını istiyor muyuz? Yeniden ve emin adımlarla şerefle ve aydınlık yolunda, kendi kaderlerinin sahibi olmalarını istiyor muyuz? Ahlaklılığın, dâhiliğin ve cesaretin kaynaklarının bütün gücüyle yeniden fışkırmasını istiyor muyuz? O zaman bu hedefe götüren yolu açık bir şekilde işaret edelim: Tarih apaçık bir tespiti göstermektedir: Müslüman halkların hülyasını heyecanlandıracak ve onlar arasında gerekli olan disiplin, ilham ve enerjiyi gerçekleştirecek tek düşünce İslam'dır.”


Bu dönüşümü kim ve nasıl gerçekleştirecek?

Hadiselere olan her tesir toplumsal bir etkidir. Her başarılı mücadele sadece ortak ve organize edilmiş mücadeledir. Genç nesil kendi dönüşüm görevini ancak, heyecan ve şahısların bireysel hasletlerinin ortak ve koordineli eylem metotlarıyla birleştiği, arzular ve idealizmin organize edilmiş harekete dönüştüğü zaman diliminde yapmış olacaktır. Tek temel programı ve hedefi olan bu hareketin gerçekleştirilmesi, her Müslüman ülke için kaçınılmaz şart ve yeniden doğuşun hareket noktası olarak görülmektedir. Bu hareket yetişmiş insanları toplayacak, yetişmiş olmayanları yetiştirecek, yüceltecek ve davet edecek, hedefleri tanımlayacak ve o hedeflere giden yolları bulacaktır. Bu hareket her yerde hayat, fikir ve eylem yaratacaktır.  O, uzun ve derin uykudan sonra bir dünyanın vicdanı ve iradesi olacaktır. Bu mesajı bütün dünya Müslümanlarına göndererek biz açıkça vaat edilmiş bir ülkenin, mucize gösterenlerin ve mehdilerin mevcut olmadığını ifade ediyoruz. Sadece çalışma, mücadele ve uğruna kurban verilen yol vardır. Sınav anlarında her zaman iki şey aklımızda olsun:  Arkamızda Allah'ın rızası ve halkımızın kabulü vardır ve bulunmalıdır. Biz böyle oldukça böyle düşündükçe ve böyle yaşandıkça yer yüzünde hiçbir mazlum halk Srebrenitsa yaşamayacak ve Srebrenitsa’da ölen-şehit olan mazlumlar unutulmayacaktır.
Samsun Milli İrade Platformu,  11 Temmuz 2018, Samsun