Güneş Yanıklarına Dikkat!

TAKİP ET

Liv Hospital Samsun Dermatoloji Kliniği'nden Uzm.Dr.Serra Hande Öcal 'Güneş Yanıkları' hakkında bilgilendirdi.

IŞINLAR AYNI ZAMANDA DERİ KANSERİNE NEDEN OLABİLİR
Öcal, “Güneş, çok önemli;  ısı, ışık, enerji ve yaşam kaynağıdır. Yeryüzüne ulaşan ultraviyole (UV) ışınlarının insan organizması için yararlarının yanı sıra göz ardı edilemeyecek zararları da vardır. Ülkemiz güneş ışığı açısından son derece zengin bir ülkedir. Güneş ışığı mutluluk verir ve D vitamini sentezinden sorumludur. Ancak güneş ışınlarına bilinçsizce maruz kalmak öncelikle güneş yanığı ile birlikte kahverengi renk değişiklikleri, güneş alerjisi ve güneş ışınlarıyla tetiklenebilen pek çok hastalığa neden olabilir. Uzun vadede ise deride tamiri mümkün olmayan DNA hasarına yol açan başta melanom (Ben Kanseri) olmak üzere çeşitli deri kanserleri, erken yaşlanma bulguları ile kendini gösterir. Bu nedenle zararlı etkilerine maruz kalmadan güneş ışığından yararlanmak amaçlanmalıdır. Güneş yanığı derinin güneş ışığına uzun süre ve yoğun olarak maruz kalması sonucu oluşan deri rahatsızlığıdır. Uzun süre güneşe maruz kalındığında ultraviyole ışınları; ciltte önce kızarıklık, daha ciddi hasarlarda da içi su dolu baloncuklara sebep olur. Kızarıklık, ağrı, şişme güneşten 2-4 saat sonra başlar, 24 saatte maksimuma ulaşır. Bu birinci derece yanıktır. İçi su dolu kabarcıklar olduğunda yanık artık ikinci derece olmuş demektir. Üçüncü derece yanıklarda kabuklanmalar olur, güneş üçüncü derece yanığa sebep olmaz. Güneş yanığına neden olan UVA ve UVB gibi ışınlar aynı zamanda deri kanserine de neden olmaktadır. Güneş ışınları dışında güneş yanığına solaryum ve fototerapi gibi ultraviyole ışını üreten diğer kaynaklarda neden olabilir” dedi.

AÇIK TEN, RENKLİ GÖZ, SARI KIZIL SAÇLI KİŞİLER GÜNEŞ YANIĞINA ÖZELLİKLE DUYARLIDIR
Yanık olma nedenlerinden bahseden Uzm. Dr. Serra Hande Öcal, “Güneş yanığı oluşmasına etki eden diğer faktörler, hastanın deri rengi ile ifade edilen deri tipi, ışığın etki süresi ve şiddeti, deniz kenarı ve yüksek rakımlı yerler, ışığın yansıması, çocukluk çağı olarak sayılabilir. Güneş ışını hasarı birikici özellik gösterdiğinden çocukluktan itibaren fazla maruz kalmak ve güneş yanığı geçirmektir. Deri kanserlerinin en önemli nedeni, çocukluk çağındaki güneş yanıklarıdır. Hayatında bir kere su toplamış güneş yanığı olan bir çocuğun, cilt kanserine yakalanma riski yanığı olmayanlara göre iki kat fazladır. Her yanık ile bu risk iki kat artar. Cilt kanserinden korunmanın en iyi yolu, güneş yanıklarını önlemektir.  Açık ten, renkli göz, sarı-kızıl saçlı kişiler güneş yanığına özellikle duyarlıdır. Her 300 metre yükseklikte enerjide %5 artış olur. Güneş enerjisi, su ve ıslak giysilerden geçer. Asfalt, kum ve kar ile enerji yansıması artar. Çocukların cildi, yaşamın ilk yıllarında çok ince olduğu için güneşe karşı hassastır. Çocuklar dışarıda oynadığı ve tehlikelerden haberdar olmadığı için burada görev ailelere düşmektedir. 6 aydan küçük bebekler ise direkt güneş ışığından uzak tutulmalı, şapkalar ve giysilerle güneşten korunmalıdır. Ailelerin çocukları dışarı çıkarırken mutlaka güneş koruyucu sürmeleri gerekir. Güneş kremi seçerken de mineral filtre içermesi ve bebeğe alerji yapmayacak özellikte olmasına dikkat edilmelidir. Kimyasal filtre içeren güneş kremlerinde alerji riski daha yüksektir. 1 yaş altı bebeklerin cildi büyük çocuklara göre daha hassastır ve uygulanan her türlü kremin emilimi daha fazladır. Bu nedenle 1 yaş altı güneş kremi seçerken mutlaka doktora sorulmalıdır. Çok açık tenli, renkli gözlü çocuklar ile 1 yaş altı bebeklerde 50 faktör ve üzeri güneş kremleri tercih edilmelidir. Ten rengi koyu, esmer çocuklarda ise 30 faktörlü güneş kremi yeterli olur” diye konuştu.

SOLARYUM CİLT KANSERİNE NEDEN OLABİLİR
Yanığa karşı alınacak önlemlere değinen Dr. Serra Hande Öcal, “Çocuklar dışarı çıkarılmadan en az 15-20 dakika önce krem uygulanmalıdır. Güneş kreminin koruma süresi en fazla 3-4 saattir. Eğer çocuk yarım saatten fazla dışarı zaman geçirecekse güneş kreminin sık sık yenilenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Güneş ışınlarının etkili ve zararlı olduğu saatlerde güneşe maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Eğer imkanınız varsa 10:00-16:00 arası, ya da en azından güneşin en zararlı olduğu 11:00-13:00 saatleri arasında güneşe maruz kalmamanız gerekmektedir. Cilt yapısına uygun güneş kremleri kullanılmalı ancak bu kremlerinin sadece filtre görevi gördüğü ve tüm UV ışınlarını bloke etmediği unutulmamalıdır. Bu nedenle dışarı çıkarken hafif ve bol, güneş ışınlarının geçirgenliğini en aza indirgeyen giysiler tercih edilmelidir ve geniş kenarlı şapkalar kullanılmalıdır Ayrıca güneş kremleri gün içerisinde belirli aralıklarla tazelenmelidir. Solaryuma girmekten kaçınılmalıdır. Çünkü bilinenin aksine solaryumda yer alan UV ışınları zararsız değildir. Solaryumlarda kullanılan ışıklar genellikle hem UVA hem de UVB ışınları yaymakta, bu da uzun vadeli cilt problemlerine ve cilt kanserine neden olabilmektedir” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.