Horlamanız ciddi sağlık sorunlarınızın habercisi olabilir

TAKİP ET

Horlama şikayeti kişinin sadece çevresindeki insanları rahatsız ettiği sosyal bir sorun değildir. Uyku apnesi denilen çok daha ciddi bir sağlık probleminin de en önemli belirtisidir.

Kaliteli bir uyku sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmaz şartıdır. Uyku kalitesini bozan önemli nedenlerden biriside horlamalar arasında uykuda kişinin nefesinin durmasıdır. Bu olaya apne denilir. VM Medical Park Samsun Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Kliniği’nden Doç.Dr.Senem Çengel Kurnaz maalesef kişinin bu durumu kendisinin çoğu kez farketmediğini, ancak eşi ve çevresinde uyurken bulunanların bu durumu farkedebildiğini belirterek konu ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.

Apne dönemlerinde solunum durur ve kişi nefessiz kalır. Sonrasında vücutta bunu düzeltmek için birtakım olaylar dizisi başlar ve sonucunda zararlı hormoanlar ve maddeler salgılanır. Bu olayların en çok kalp, damarlar, akciğerler ve diğer salgı bezlerini etkilediğini belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Kliniği’nden Doç.Dr.Senem Çengel Kurnaz“Ttedaviye dirençli hipertansiyon, ritim bozuklukları, kalp yetmezlikleri, akciğer hastalıklarının altında bu hastalık yatabilir. A,  ayrıca, tip 2 diyabet, insulin direnci ve sonrasındaki obeziteden de sorumlu olabilir” dedi. Doç.Dr.Çengel Kurnaz, konuya dair şu bilgileri verdi.

OLDUKLARI YERDE UYUYAKALIYORLAR
Bu kişiler genelde kilolu kişilerdir. Sağlıklı bir uyku uyumadıklarından gündüz hep uykulu ve yorgun olurlar. Hatta ileri düzeyde uyku apnesi olan hastalar oldukları yerde uyuyakalırlar. Trafikte araba kullanırken bile uykuya dalıp trafik kazasına neden olan birçok kişi vardır.
Çocuklarda da uyku apnesi ve horlama görülebilir ve çoğunlukla bademcik ve geniz eti büyümelerine bağlı olarak görülür.  Çocuklarda dikkat eksikliği, öğrenmede güçlükler, büyüme hormonlarında azalma, geceleri idrar kaçırma gibi birçok hastalığa sebebiyet verebilir.
Yetişkinlerde horlama üst solunum yollarındaki herhangi bir darlıktan kaynaklanabilir. Burundaki eğrilikler ve et büyümeleri, yumuşak damak ve küçük dildeki sarkma ve uzamalar, dil kökündeki büyüklükler, çene yapısı gibi bu alandaki tüm patolojiler üst solunum yollarında daralmaya ve tıkanıklığa neden olur. Sonrasında ise zamanla bu duruma apneler eklenir ve obstrüktif (tıkayıcı) uyku apnesi dediğimiz ciddi hastalık ortaya çıkabilir. Apneler bazen beyindeki solunum merkezindeki bozukluklara bağlıda ortaya çıkabilir. Bu hastalığada santral (merkezi) uyku apnesi denilir.

AŞIRI KİLOLU OLMAK RİSK FAKTÖRÜ
Horlaması ve bahsettiğimiz şikayetleri olan hastalar mutlaka Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanına başvurmalıdır. Burundan başlayarak tüm üst solunum yolları tıkanıklık açısından araştırılmalıdır. Onun dışında apne şikayetine sebep olabilecek diğer risk faktörleride araştırılmalıdır. Bunların başında kilolu olmak gelmektedir. Özellikle boyun ve karın çevresindeki yağlanmalar riski artırır. Tiroid hormonlarının eksikliği, ilaç kullanımı, sigara ve alkol tüketimi de risk faktörleri arasındadır. Uyku apnesi düşünülen tüm bireylerde bu riks faktörleri gözönünde bulundurularak incelenmelidir. Uyku apnesinin kesin tanısı polisomnografi (uyku testi) ile konulur.
Hasta adayları ön muayene ve incelemeden sonra apne düşünülüyorsa uyku testine alınır. Bu testte hastalar bir gece hastanede yatırılır ve uyku ile ilgili tüm değerlendirmeler gece boyunca kayıt altına alınır. Sonrasında kayıtlar incelenerek hastadaki uyuma ile ilgili değerlendirmeler ve apneler sayılır. ‘Obstrüktif uyku apnesi’ tanısı alan hastalar hastalıklarının şiddetine göre ve nedenlerine göre cerrahi ile veya geceleri uyku sırasında kullanılan bazı özel maskelerle tedavi edilir.
DÜZENLİ EGZERSİZ VE UYKU ÖNEMLİ
Tedavinin bir parçasıda hastanın kilo kaybetmesi ve uykuya kötü etki edebilecek risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ve azaltılmasıdır.
Bu hastalığa yakalanma riski olan bireylere önerim kilolarına dikkat etmeleri, düzenli egzersiz yapmaları, düzenli uyku saatlerine sahip olmalarıdır.  Ayrıca uyku öncesinde yemek yenmemeli, uyunacak ortamda televizyon gibi dijital eşyalar olmamalı, uyku ve yaşam ortamları birbirinden ayrılmalıdır. Uyku öncesinde kafein alımı, alkol kullanımı önerilmemektedir.
Sağlıklı bir uyku kaliteli bir yaşamın garantisidir diyebiliriz. Uyku apnesi tedavisinden sonra hastaların hayat kaliteleri artmakta ve diğer ek sağlık problemleride, hipertansiyon gibi kontrol altına alınabilmektedir.