İnatçı ve geçmeyen yorgunluğu önemseyin

TAKİP ET

Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Dahiliye ( İç Hastalıkları ) Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem, "istirahatle hafiflemeyen ya da geçmeyen yorgunluk, kronik yorgunluk sendromu olarak adlandırılmaktadır. Bu yorgunluk hisleri uzun süre devam ediyorsa mutlaka bir uzman doktara başvurun." dedi.

6 aydan uzun süren yorgunluk, akşam erken yatılsa da sabah yorgun uyanma, dikkat dağınıklığı, duygu durumdaki ani değişiklikler ve sosyal hayatın giderek azalması. Tüm bu belirtiler kronik yorgunluk sendromunu işaret ediyor. İstirahatle hafiflemeyen ya da geçmeyen kronik yorgunluk sendromu, dikkat dağınıklığından kas ağrısına kadar tüm metabolizmayı olumsuz yönde etkiliyor. Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Dahiliye (İç Hastalıkları) Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem , kronik yorgunluk sendromu ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi.

Sosyal hayatı kısıtlıyor, iş hayatında sorunlara yol açıyor

İstirahatle hafiflemeyen ya da geçmeyen yorgunluk, kronik yorgunluk sendromu olarak adlandırılmaktadır diyen Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Dahiliye ( İç Hastalıkları ) Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem, "Bu sendrom, gerekli enerjiyi bulamadığı için sosyal hayatından uzak kalan kişilerin iş hayatında da ciddi sıkıntılar yaşamasına yol açmaktadır. Genellikle yoğun iş temposu ya da günlük hayatın koşturması nedeniyle oluşan yorgunlukla karıştırılan sendromun tanısı da önem taşımaktadır.

Kronik yorgunluk sendromu; yeni veya bilinen bir zamanda başlar ve devam eder. Bir fiziksel aktivite sonucu oluşmaz ve istirahatle hafiflememektedir. İş, eğitim, sosyal ve özel yaşam aktivitelerinde belirgin azalmaya yol açan kronik yorgunluk sendromunun belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:

* Kısa süreli hafıza ve konsantrasyon kaybı

* Boğaz ağrısı

* Lenf bezlerinde hassasiyet

* Kas ve eklem ağrısı

* Yeni oluşan, şekil  değiştiren veya  ciddileşen baş  ağrısı

* Uyku bozukluğu

* Halsizlik

Kadınlarda ve mükemmeliyetçi kişilerde daha fazla görülüyor

Kronik yorgunluk sendromu, genellikle 20-40 yaş aralığındaki kadınlarda, yoğun çalışma temposuna sahip üst düzey yöneticilerde ve mükemmeliyetçi kişilerde görülmektedir. Başlangıçta hafif yorgunluk ve isteksizlik gibi belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi ilerleyen dönemde iş hayatındaki verimlilikte ciddi düşüşlere ve sosyal hayattan kopma gibi sorunlara yol açacak kadar şiddetlenebilir. Hatta kişiyi günlük aktivitelerini bile yapamayacak düzeyde bakıma muhtaç hale getirdiği olmaktadır." dedi.

Tedavide semptomların azaltılması amaçlanıyor

Uzman Dr. Mehmet Emin Erdem sözlerine şöyle devam etti: "Kişi bu belirtileri ile hastaneye geldiğinde doğru tanıyı koymak için bazı testler yapılmaktadır. Yapılan muayene ve testlerle olası sebepler dışlandıktan sonra tanısı konulan hastalığın semptomatik ve kombine tedavisi önemlidir. Tedavinin amacı semptomları azaltmaktır. Birçok kronik yorgunluk sendromu hastasının tedavi ile düzelen depresyonu ve psikolojik bozuklukları vardır.

Kronik yorgunluk sendromunun adım adım tedavisi

* Davranışsal terapi ve bazı hastalar için derecelenmiş egzersiz

* Sağlıklı beslenme

* Uyku yönetim teknikleri

* Ağrıyı, rahatsızlığı ve ateşi düşürecek ilaç tedavisi

* Anksiyete için ilaç tedavisi

* Depresyon için ilaç tedavisi kombinasyonunu içerir."

İnatçı ve geçmeyen yorgunluk önemsenmeli

Uz. Dr. Erdem son olarak, "Kronik yorgunluk sendromu yaşayan hastaların aktif bir sosyal yaşam için teşvik edilmesi gereklidir. Rahatlama ve stres azaltma teknikleri, kronik ağrı ve yorgunluğu azaltmaya yardımcı olabilir, fakat bunlar kronik yorgunluk sendromu için esas tedavi yöntemi değildir. Orta dereceli fiziksel egzersiz de yararlı olabilir. Aktivite planlaması doktor aracılığıyla yapılmalıdır. Eğer inatçı ve sık yorgunluktan şikayet ediliyorsa hastalığın semptomları olsun ya da olmasın hastaneye başvurulmalıdır. Aynı belirtiler başka ciddi hastalıkların da habercisi olabilir." diyerek sözlerine son verdi.