Tüketim çılgınlığından nasıl korunabiliriz?

TAKİP ET

Gereksiz ve ihtiyaç dışı alışveriş tutkusunun arkasında bazı psikolojik sorunlar yatabileceğini belirten Liv Hospital Samsun Psikoloji Kliniği'nden Uzman Klinik Psikolog Enise Öziç, 'Kara Cuma' adıyla adlandırılan alışveriş günleri dolayısıyla yaşanan tüketim çılgınlığı hakkında uyarılarda bulundu.

Uzm. Klnk. Psk. Öziç, alışveriş yaparken kişinin kendisine “Alışveriş yaparken gerçekten fiziksel ihtiyaçlarımı mı tamamlamaya çalışıyorum yoksa psikolojik ihtiyaçlarımı mı” şeklinde bir soru sormasının, neye ihtiyacı olup olmadığını anlamlandırması açısından önemli olduğunu söyledi. 

Duygular alışveriş dürtüsünü etkiliyor

Kadınların alışveriş davranışları ve duygularının, davranışlarına etkisi üzerine yapılan bir araştırmadan bahseden Uzm. Klnk. Psk. Enise Öziç, “Araştırmada duyguların kadınların alışveriş davranışlarını etkilediği kanıtlanmıştır. Aynı zamanda alışverişte kararlarını o anda hissettikleri duygulara göre aldıkları; ayrıca merak, eğlence duygularının da en çok hissettikleri duygular olduğu ortaya çıkmıştır” diye konuştu. 

Bazı pahalı eşyalar çağdaş görüntü sergilemek için alınıyor

Alışveriş tutkusunun kültür ve grup etkisi üzerinde yapılan araştırmalara göre bazı tüketicilerin alışverişi daha üst gruplara geçmek için yaptığının ve varlığını kanıtlama peşinde olduğunu gösterdiğini ifade eden Uzm. Klnk. Psk. Enise Öziç, “Örneğin, bazı pahalı ev eşyalarının çağdaş görüntü sergilemek için alındığı veya bazı malların varlık ve soyluluk göstergesi olarak algılandığı düşünülmektedir. Tüketicilerin düşlerini, korkularını ve ümitlerini yansıtan ürünler, gerçekten ihtiyacımız olan ürünlerden bazen çok daha baskın olabilir” ifadelerini kullandı.
 Durdurulamaz alışveriş eğilimi psikolojik sorun işareti

Kişi ihtiyacı olmadığı halde yine de alışveriş yapmaya eğilimli olduğunu fark ediyorsa, bu sorunun arkasında psikolojik bir sorun yatabileceğine dikkat çeken Uzm. Klnk. Psk. Enise Öziç, şunları söyledi:
“Kişi özellikle duygusal bir süreç içerisindeyken alışverişe daha fazla yöneldiğini hissediyorsa, dolabında etiketi üzerinde kalan birçok ürün aldığını fark ediyor ve dürtüsel veya durdurulamaz bir biçimde alışveriş eğilimi içindeyse, bunlar psikolojik olarak bir yerlerde sorun yaşandığının göstergesi olabilir.”

Tüketim çılgınlığından nasıl korunabiliriz?
Tüketim çılgınlığından korunma önerilerinde bulunan Öziç, “Kara Cuma alışveriş etkinliği yapılan indirimlerle kişileri ihtiyacı olmayan şeyleri bile almak zorunda olmaya itmektedir. Kişiler bu tarz indirim etkinliklerinde ve fırsat aylarında daha çok alışveriş yapma eğiliminde bulunur. Peki bu tüketim çılgınlığının önüne nasıl geçilir? Alışveriş öncesi kesinlikle aile içerisinde bütçe planlaması yapılmalıdır, hep birlikte bütçe planlaması yapmak çocuklarınıza da ev ekonomisini öğretmek demektir. Planlı alışverişle birlikte ihtiyaç listeleri belirleyerek öncelikli ihtiyaçlara yönelinmelidir. Bu şekilde bütçe ve ihtiyaç listesi planlamak sağlıklı tüketim bilincini oluşturacak ve alışveriş bağımlılığından kurtaracaktır. Çocuk ve gençlerin interneti yoğun ve kontrolsüz kullanmasına engel olmak, seviyeli harçlıklar vermek faydalı bir önlemdir. Avmlerde ihtiyaç dışı uzun süreli vakit geçirmek, gereksiz tüketimi artırmaktadır. Sosyal hayatımızda avm yerine açık hava organizasyonları yapmak, sosyal kültürel aktiviteler gerçekleştirmek hem alışveriş çılgınlığına karşı önleyici hem de daha çok ruhumuzu doyurucu etkisi olacaktır. Alışverişe amaç için yönelmek ve ihtiyaç doğrultusunda alışveriş yapmak bizleri tüketim çılgınlığından koruyacaktır” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.
 

Tüketim çılgınlığından nasıl korunabiliriz