Çiğdem Karaaslan: Rejim değil, hükümet modeli değişecek

TAKİP ET

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, ''Cumhurbaşkanlığı sistemi ile rejim değişikliği olmayacak. Bu bir hükümet modeli değişikliği'' dedi.

AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, canlı yayında KanalA'da Gazeteci/Yazar Bayram Zilan'ın sunduğu Siyaset Kulisi programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karaaslan, Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

HALKA GİDECEĞİZ
Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi konusunda sorulan soruyu yanıtlayan Karaaslan, ''Cumhurbaşkanlığı Sistemi konusunda gidişatın nasıl olacağına yönelik belirlenmiş bir takvim var. Sayın Genel Başkanımız ve Başbakanımız Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli görüşmeler yaptı. Bir uzlaşma zemini sağlandı. Bu önemli bir konu. Konunun meclise gelmesi bekleniyor. Yeterli sayıda oy alsa bile, halka gideceğiz, halka soracağız. Bu bu tip kritik kararları halk ile alıyoruz. Günü ne zaman olur, takvimin o detayları konusunda görüşmeler sürüyor. Süreç çok şeffaf yürüyor. Umuyorum ülkemiz için çok hayırlı olur'' dedi.

HÜKÜMET MODELİ DEĞİŞECEK, REJİM DEĞİL
Cumhurbaşkanlığı sistemi konusunda muhalefetin eleştirilerini sorulması üzerine Karaaslan, ''Şu anda sistem üzerine ciddi bir algı operasyonu yürütülüyor. Bu sistem her şeyden önce bir rejim değişikliği değil, bunu herkesin anlaması lazım. Bu bir hükümet modeli değişikliği.  Rejim aynı rejim. Çünkü Türkiye'nin kalıbına sığmayan yapısının önünde artık hiç bir engel kalsın istemiyoruz. Çünkü Türkiye bundan sonraki yolculuğunda vesayet rejiminin altında prangaları ile o zor hareket kabiliyetini tekrar geri dönmesin istiyoruz. Türkiye'yi uçuşa geçmiş bir ülke olarak tanımlıyoruz. Bütün yüklerimizden arındığımız sürece bu uçuş daha hızlı gerçekleşir diye düşünüyoruz. Bu bir rejim değişikliği'' dedi.

TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BİR MODEL
Üniter yapı hakkında da yapılan eleştirilerin olduğunu belirten Karaaslan, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin federasyonlara bölüneceği, eyalet sisteminin getirileceği şeklinde söylemler dile getiriliyor. ABD gibi dünya örneklerinden yola çıkarak bunlar söyleniyor. Cumhurbaşkanlığı modeli Türkiye'ye özgü bir sistem. Dolayısıyla bu sistem Türkiye'nin tekliğini, birliğini ve bütünlüğünü temele alan ve en ufacık bir tartışmayı bile içinde barındırmayan bir değişiklik öneriyor. Bu yönüyle de tartışmalar gerçekçi değil. Aslında halkımız bunu anladı. Yani halkımız şu anda kendi yaşanmışlıklarından yola çıkarak, bunu sadece sayın cumhurbaşkanımızın kişisel isteğiyle olmadığını, Cumhurbaşkanlığı sisteminin önümüzdeki dönem Türkiye'ye neler getireceğini anladı. Ülkenin ve bu vatanın geleceği için bu kararları alıyoruz. Bundan yana halkın en ufak bir şüphesi yok. Bu konuyu insanların kafasında bulandırmak isteyenler var ama konu çok net ve açık şekilde halkımızın önünde'' dedi.

EKONOMİK DEĞERLENDİRME
''Son dönemde hem küresel ekonominin izleri, hem de ülke olarak içinden geçtiğimiz sıkıntılı bir dönem var'' diyen Karaaslan, ''Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki, 'Türk lirasına değer katalım gelin hep birlikte' ve bu çağrı müthiş bir destek aldı toplumda karşılık buldu. İstanbul'daki Samsunlu hemşehrilerimiz bu kampanya çerçevesinde 1 milyon dolar bozdurdular. Halk bütün kurumlarıyla ve bundan sonraki süreçte Türk lirasına değer katacak uygulamaları hayata geçirecekler. Bu arada dolar düşmeye başladı. Biz bir seferberlik halindeyiz. Seferberliğin ilk aşamasını geçtik ama diğer aşamalarını ön görüyoruz ve gardımızı alıyoruz. Hakikaten müthiş bir birlik ve beraberlik ruhuyla öyle küçük ve önemli hikayeler var ki. Vatandaşlarımızdan Allah razı olsun. Bu ülke ancak böyle güçlü bir tek yürek haliyle yoluna devam edebiliyor. Halkımız Cumhurbaşkanımıza müthiş bir sevgi duyuyor. Biz dağ gibi arkamızda gücünü hissediyoruz'' dedi.

SAMSUN 15 TEMMUZ'DA TARİH YAZDI
15 Temmuz gecesi Samsun'da neler yaşandı sorusunu yanıtlayan Karaaslan, ''15 Temmuz akşamı haberler gelmeye başlayınca 2016 yılında ben böyle bir şey yaşanıyor olamaz dedim. Tabi ki il başkanlıklarımıza koştuk. Arabayla gitmek mümkün olmadı. Duyan herkes Samsun'un milli mücadele konusundaki duruşu bu yüzyılda da kendini gösterdi. Samsun gerçekten mili mücadelenin başladığı şehir olmanın hakkını verdi. İnsanlar sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tutuldu. Tüm Türkiye'de olduğu gibi. Samsun ilkadım şehridir, meşale şehridir. Samsun milli mücadelenin şehridir. Bura da bunu gösterdi. Şehit ailelerine ve gaziler için düzenlenen yardım kampanyasında Samsun üzerine düşeni yaptı. 15 Temmuz'da iki Samsunlu şehidimiz var. Kahramanlarımız var. Hepsinden Allah razı olsun. Samsun o gece bir tarih daha yazdı'' dedi.

AK PARTİ ÇEVRECİ RUHA KARŞI ALGISI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR
AK Parti'nin çevreci olmadığı konusundaki iddialarla ilgili soruyu yanıtlayan Karaaslan, ''AK Parti çatısı altında Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı var ve bu siyasi partilerde tek. Çevrecilik nedir? Biz şöyle bakıyoruz. İnsanın en temel hakkı, yaşama hakkı. Yaşama hakkının gerçekleşmesi için çevre olması lazım. Dolayısıyla çevre hakkı da insanın en temel haklarından biri. Çevreden ne anlıyoruz. Biz yaradılanı yaradandan dolayı seven bir bakış açısıyla çevreye bakıyoruz. Bütün mahlukatlar bunun bir parçası. Nerede anlaşamıyoruz? Nerde sorun yaşıyoruz? Gezi bu konuda kırılma noktası. Orada ağaç hassasiyetinden yola çıkarak başlandığı iddia edildi. Birileri meselenin ağaç olmadığını söyledi. Meselenin ağaç olmadığı kısa süre sonra ortaya çıktı. Mesele başkaydı. Çevreciliğin, çevreye karşı duyulan sevginin bir mıknatıs etkisini, özellikle gençler üzerinde kullanmakla başladı. Burada bundan sonraki süreçte, çevre ne birilerinin düşündüğü gibi romantik bir alan, ne sırf ideolojik bir alan. Çevre aslında hassasiyetle politika üretmemiz gereken ve dünyanın geleceği açısından her ülkenin kendi pozisyonunun iyi belirlemesi gereken stratejilerini ortaya koyması gereken çok önemli bir alan. Dolayısıyla çevreye biz sürekli ağaç kesme düzlemi üzerinden bakıyoruz. Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Biz gelişmeliyiz. Sanayimizle, yatırımlarla, yer altı kaynakları ile gelişmeliyiz. Eğer böyle olmaması gerektiğini iddia eden varsa saygı duyulabilir o zaman  yaşam standartlarımızı değiştirmeliyiz. Elektrik kullanma, araç kullanma oranlarını değiştirmeli, bir çok şeyden vazgeçmeliyiz. Bunun çözümü nedir? Bütün dünyada yapıldığı gibi koruma kullanma dengesi içinde sağlıklı çevrelere minimum zararlarla hayata geçirebilme kabiliyeti başarısından geçiyor. Dünyada mümkünse bizde de mümkün. Bunun mümkün olduğunu gösteren çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Biz iklim değişikliğinden biyolojik çeşitliliğe, ekolojik dengenin korunmasına yer altı kaynaklarına doğal hayatın korunmasına ve bunların her birinin sürdürülebilir olmasına karşı önlemler alıp politikalar üretiyoruz. Bize göre çevre sadece sorundan ibaret değil. Çevre çok büyük bir potansiyeli barındırıyor. Çevreyi çok önemsiyoruz. Biz ezelden çevreciyiz diyoruz. Hem medeniyetimizde hem inanç sistemimizde bunun çok önemli uygulamaları var. Bunlardan referans alıyoruz.  2016 yılında 2023'e gittiğimiz bu yüzyılda dünyanın gerçeklerini görmezden gelmeden, hem teknolojik altyapımızı geliştirerek, tüm bu uygulamaları hayatımızın bir parçası haline getirerek aynı zamanda doğadan kopmadan yolumuzda ilerlemek gibi bir iddiamız var'' dedi.

2023 ÇEVRE, ŞEHİR VE KÜLTÜR VİZYONU
AK Parti'nin 2023 Çevre, Şehir ve Kültür vizyonu nedir sorusunu yanıtlayan Karaaslan, ''Çevre, Şehir ve Kültür biriminin adının birleşmesi, partimizin bu konulara bakış açısını gösteren bir örnek. Üç alan birbirine geçmiş durumda. Şehirlerimizi medeniyetimizin beşiği olarak görüyoruz. Kültür boyutu ve şehir boyutu iç içe geçmiş durumda. Anadolu coğrafyası bize öyle zenginlikler sunmakta ki bu anlamda hiç bir yer yok ki Türkiye'de buraya sıfırdan şehir kurulacak pozisyona getirelim. Her birinin çok özellikleri var. Bütün bunları değerlendirerek, geçmişten beslenen, feyz alan ama 2016 yılının gerçeklerini yok saymayan, teknolojilerini yok saymayan bakış açısıyla eserler bırakmak istiyoruz'' dedi.

AK Parti Çevre