Hakan AltıntaŞ: Türk Modeli Başkanlık Sistemi, eyalet ve bölünme getirmez

TAKİP ET

Ak Parti Samsun Milletvekili Aday Adayı Prof. Dr. Hakan Altıntaş Başkanlık Sistemi ve Yeni Türkiye konusundaki açıklamalarına devam ediyor. Türk Modeli Başkanlık sistesi hakkında bilgiler veren Altıntaş bu sistemin eyalet ve bölünme gibi bir durumun yol açmayacağını ifade etti.

Türk Modeli Başkanlık sistemi ile, ülkemizde Sosyo-Ekonomik Kalkınma refah devleti ve hukuk devleti ilkesinin gerçekleşeceğine vurgu yapan Altıntaş, bu model ile milli birlik ve beraberlik, milli iradenin de güçleneceğini söyledi.

İşte Altıntaş'ın Türk Modeli Başkanlık sistemi hakkındaki görüşleri; "Ülkemizde Başkanlık Sistemi üzerinde en çok manipülasyon, tezvirat ve dezenformasyon, Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunarak yapılan hususlardan  birisi  de  başkanlık sisteminin beraberinde zorunlu olarak federal devlet yapısı veya eyalet sistemini getirip getirmeyeceğidir.

Başkanlık sistemine bilimsel tezlerle değilde toptan red edenler bilinçli bir biçimde, kasti olarak halkımızı yanıltmak için başkanlık modeliyle birlikte zorunlu olarak ülkenin bölüneceğini ve federal bir yapının kurulacağını ileri sürmektedir.

Teorik sistematiğe göre, federalizm bir devlet şeklidir, başkanlık sistemi ise bir hükümet sistemidir. Her ikiside farklı sınıflandırmaya dayanan kavramlardır.

Amerika Birleşik Devletleri, Almanya İngiltere, İspanya, Çin, Hindistan, İran, Kanada, Avusturya, İsviçre, Avustralya en bilinen federal devletlerdir. Yeni federal devletlere örnek olarak Rusya Federasyonunu gösterebiliriz.  

Başkanlık sistemi için Federal yapı veya Federal yapı için Başkanlık sistemi bilimsel literatüre göre zorunlu değildir.

Yine Parlamenter sistem için üniter yapı veya üniter yapı için Parlamenter sistem bilimsel literatüre göre zorunlu değildir

Günümüzde parlamenter sistemle yönetilip, Federal devlet yapısına sahip ülkeler vardır (Örneğin: Almanya)

Başkanlık sistemini uygulayıp üniter devlet yapısına sahip ülkelerde  (Örneğin Peru, Şili) vardır.


Üsteki harita’da, Mavi: Tam Başkanlık Sistemi Ülkeleri Sarı: Yarı Başkanlık Sistemi Ülkeleri, Yeşil: Parlamenter Sistem (Devlet Başkanı Halk Tarafından Seçilen), Turuncu: Parlamenter Sistem (Başbakanın Yürütme İçinde Etkin Olduğu), Kırmızı: Anayasal Monarşiler (Başbakanın politikada etkin olduğu), Pembe: Anayasal Monarşiler (Monarşi gücünün etkin olduğu), Mor: Mutlak Monarşiler, Kahverengi: Tek Parti Yönetimlerini göstermektedir.

Türk tipi Başkanlık Sisteminde de teorik ve pratik olarak üniter yapımız korunarak, bir eyalet sistemi olmaksızın da rasyonel işleyen bir devlet sistematiği kurulabilir.

Hükûmet sistemlerinin tasnifinde yasama ve yürütme kuvvetleri arasındaki ilişki hesaba katılır. Yargı kuvveti kural olarak işin dışında tutulur. Yargının her sistemde yasama ve yürütme kuvvetlerinden ayrı olduğu veya olması gerektiği varsayılır. Buna göre, hükûmet sistemleri ilk önce kuvvetler birliği ve kuvvetler ayrılığı sistemleri olarak ikiye ayrılır. Kuvvetler birliği sistemleri de kendi içinde kuvvetlerin yürütmede ve yasamada birleştiği sistemler olarak ikiye ayrılır. Kuvvetlerin yürütmede birleştiği sistemler diktatörlük veya mutlak monarşidir. Kuvvetlerin yasamada birleştiği sisteme “meclis hükûmeti sistemi” denir. Kuvvetler ayrılığı sistemleri de kendi içinde sert ve yumuşak olmak üzere ikiye ayrılır. Sert kuvvetler ayrılığı sistemine “başkanlık sistemi”, yumuşak kuvvetler ayrılığı sistemine ise “parlâmenter sistem” denir.

Başkanlık sisteminin aslî ayırıcı özellikleri şunlardır: a) Yürütme Organı Tek Kişiliktir.-  b) Başkan, Halk Tarafından Seçilir, c) Başkan, Yasamanın Güvenoyuna Dayanmaz.

Başkanlık sisteminin tali ayırıcı özellikleri şunlardır: Yukarıdaki üç aslî özelliği taşıyan bir hükûmet sistemi, aşağıdaki tali özelliklerden birisini taşımıyorsa, sırf bu nedenle, başkanlık sistemi olmaktan çıkmaz: a) Başkan Yasama Organını Feshedemez.-  b) Aynı Kişi Hem Yürütmede, Hem Yasamada Görev Alamaz.- c) Başkan, Yasama Organının Çalışmasına Katılamaz.

Başkanlık Sisteminde Yasama ve Yürütme İlişkisi: Başkanlık sistemi, bir “sert” kuvvetler ayrılığı sistemidir. Bu sistemde yasama ve yürütme kuvvetleri birbirinden her bakımından bağımsız iki ayrı organa verilmiştir. Bu organlar ayrı ayrı seçilmekte ve seçildikten sonra da birbirlerinin varlıklarına son verememektedirler. Keza, bu organların birbirinin faaliyetlerine, yetkilerine karışması da mümkün değildir.

Siyasal ve ekonomik gelişme, sistematik yolsuzlukla mücadele, bürokratik kalite, hukuk güvenliği, Devletin faaliyetlerinde hukuk kurallarıyla bağlı olması, Hukuk önünde eşitlik ve devletin tarafsızlığı, Temel hakların güvence altına alınması, Devletin yargısal denetimi, hakim ve yargı bağımsızlığı, Yeterli ve sağlıklı işleyen hak arama yolları, yürütme gücünün siyasal ve idari yapılarının verimli çalışması, yatırımların artışı ve verimliliği, ihracat ve ithalat oranlarında ülkenin lehine olan yapının ön plana çıkması, GSMH ve kişibaşına düşen milli gelir gibi kriterler açısından Başkanlık Sistemi ve Parlamenter Sistem değerlendirildiğinde istatiksel model çerçevesinde  (the 0.05 and 0.01 levels)  Başkanlık Sisteminin pozitif yönlerinin daha ağır bastığı görülmektedir.

Diğer yandan, Kuran'da Al'iimran suresinde "veşavir'hum fi'lamr" denmişti. Yani, "hüküm oluştururken ve bir şey yaparken onlara danışınız!" Evet, "onlara" danışılacaktı ama "onlar" (hum) kimdi?  Hum zamirinin karşılığı milli irade olarak ortaya çıktığından, Başkanlık Sisteminde seçmenlerin tercihleri Meclise yansır ve siyasal kutuplaşma asgari düzeye iner. Böylece,  Yeni Türkiyemizin demokrasi anlayışının özünde, güç birliği, işbirliği, gerçek bir milli irade birliği yer alır."

Prof Dr Hakan Altıntaş kimdir