HABERİN GALERİSİ

Samsun'da 19 Mayıs kutlamaları nefes kesiyor

Yoga hareketlerinin hamileliğin daha huzurlu geçmesi ve doğumun daha rahat olması için hamile kadının bedenini bu yeni duruma hazırladığını belirten Liv Hospital Samsun Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nden Op. Dr. Gamze Keleş, “Hamile yogası, bebeğe giden kan akımını artırarak onun daha iyi beslenmesini sağlar. Yapılan nefes çalışmaları hem annenin hem bebeğin daha iyi oksijenlenmesini ve yaşam enerjisi ile dolmalarını sağlar” dedi.
Liv Hospital Samsun Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nden Op. Dr. Gamze Keleş, 21 Mayıs Dünya Meditasyon Günü dolayısıyla hamile yogası ve faydaları hakkında bilgilendirmede bulundu.
DOĞUM SÜRECİ DAHA RAHAT OLABİLİR
Yoga hareketlerinin hamileliğin daha huzurlu geçmesi ve doğumun daha rahat olabilmesi için hamile kadının bedenini bu yeni duruma hazırladığına dikkat çeken Op. Dr. Keleş, “Bebeğe giden kan akımını artırarak onun daha iyi beslenmesini sağlar. Yapılan nefes çalışmaları hem annenin hem bebeğin daha iyi oksijenlenmesini ve yaşam enerjisi ile dolmalarını sağlar. Yoga hamile kadına, doğum öncesi dönemde yoga duruşlarından yararlanmalarını ve ayrıca fiziksel bir uygulamadan daha sakin ve iç gözlemsel bir uygulamaya geçmelerini öğretir” şeklinde konuştu.
AMAÇ VÜCUTTA BEBEK İÇİN YER AÇMAK
Op. Dr. Gamze Keleş, “Son üç aylık dönemde annenin vücudundaki yer çok azaldığı için, yoga öğretisinin amacı vücutta bebek için yer açmaktır. Bu sebeple vücutta küçülme hissi yaratan hareketler yerine açıklık hissi yaratan hareketlere odaklanılır çünkü anne vücudunu tam anlamıyla açmaya hazırlanmaktadır. Yoga sırasında anneye vücudundaki dayanıklılık ve kuvveti keşfetmesinde yardım edilir” diye konuştu.
FAYDALARI GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Yoganın anne ve bebek sağlığına katkılarını sıralayan Op. Dr. Keleş, “Hamile yogasının anne ve bebeğe faydası çoktur. Bunlar;  büyüyen bebekle annenin değişen vücuda esneklik kazandırmak, ağrısız, krampsız bir bedene sahip olmasının sağlamak, egzersizlerle annenin kan dolaşımını artırarak bebeğin daha iyi beslenmesini ve gelişmesini sağlamak, nefes farkındalığıyla bebeğe ve annenin kendisine daha çok oksijen taşımak, derin gevşeme ile ruhsal olarak rahatlamak ve tüm kasların dinlenmesini sağlamak, meditasyonlar sayesinde bebekle annenin duygusal bağını kuvvetlendirmek, korku ve endişeleri gidermektir” ifadelerini kullandı.
RİSKLİ BİR DURUM YOKSA HAMİLELEĞİN İLK HAFTALARINDA BAŞLANABİLİR
Yogaya hangi hafta başlanması gerektiğinden de bahseden Op. Dr. Gamze Keleş, “Riskli bir gebelik durumu yoksa, hamileliğin ilk haftalarında hamile yogasına başlanabilir. Doğum sonrasında ise hamilelik sırasında yoga yapan kadının buna devam etmesi ve yogayı yaşamının devamında da kullanması için bir yoldur, doğumdan 40 gün sonra karının alt kısımlarını zorlamadan duruşlara ve nefes çalışmalarına başlanabilir. Hastanemiz bebek dostu bir sağlık kurumudur ve anne bebek sağlığı ile ilgili her detayı önemsemektedir. Bu yüzden gebelerimize hamile yogası dersi verilmektedir. İsteyen tüm gebeler katılabilmektedir” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.