Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fak. Tıbbi Onkoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güzin Demirağ, dünya genelinde yılda 2.3 milyon yeni vaka ve 685,000 ölümle kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olan Meme Kanseri hakkındaki sorularımıza yanıt verdi.
Meme kanseri istatistikleri nelerdir?
Meme kanseri her 100,000 kadından yaklaşık 40 tanesinde görülmektedir ve ülkemizde her sene yaklaşık 25,000 kadın meme kanseri tanısı almaktadır. Dünya genelinde meme kanseri yılda 2.3 milyon yeni vaka ve 685,000 ölümle kadınlar arasında en sık görülen kanser türüdür. Kadınlar arasında meme kanseri, %23,9 oranıyla yeni vakaların görülme sıklığında ilk sırada yer almaktadır. Çoğunlukla erken evrede ve tedavi edilebilir aşamada olmaları bu hastalık için önemli bir özelliktir. Bu sebeple düzenli kontroller ile meme kanserinin erken evrede tanı alabilmesi mümkün olabilmektedir ve uygun tedavi ile tam şifa sağlanabilmektedir. Tam şifa sağlanamayan daha ileri hastalık veya tekrar edilen hastalık ise iyi planlanmış tedaviler ile uzun yıllar boyunca kontrol altında tutulabilmektedir.
Meme kanseri deyince akla tek bir kanser çeşidi mi gelmeli yoksa çeşitleri var mıdır?
Meme kanseri 3 farklı tipten oluşmaktadır. Bu alt tiplere göre tümör hücresindeki tedavi hedefi de değişmektedir ve tedavinin planlamasını da bütünüyle etkilemektedir. Hormon pozitif hastalık, Her-2 pozitif hastalık ve üçlü negatif meme kanseri bu hastalığın alt tiplerini oluşturmaktadır. Her alt grubu özel kılan belirgin biyolojik ve klinik özellikler bulunmaktadır.
Üçlü negatif meme kanseri nedir ve diğer meme kanseri türlerinden nasıl ayrılır?
Üçlü negatif meme kanseri, esasında 3 tedavi hedefinin de olmadığı meme kanseri anlamına gelmektedir. Oldukça şiddetli ve saldırgan seyredebilen bu meme kanseri tipi özellikle genç kadınlarda görülebilmektedir. Diğer kanser tiplerine göre daha az sıklıkta görülmesine rağmen, hızlı seyreden biyolojisi, diğer tiplere göre daha sık nüks yani tedaviye rağmen tekrar etmesi sebebi ile diğer meme kanseri alt tiplerinden farklılaşmaktadır.
Üçlü negatif meme kanserinin teşhis süreci nasıl ilerler ve hangi tanı yöntemleri kullanılır?
TNBC teşhisi, biyopsi sonucunda ER, PR ve HER2 reseptörlerinin olmamasıyla konur. Mamografi, meme ultrasonografisi ve MRI gibi görüntüleme yöntemleri de tanıda kullanılabilir.
Üçlü negatif meme kanseri için mevcut tedavi seçenekleri nelerdir?
TNBC tedavisinde kemoterapi genellikle ilk seçenektir. Yenilikçi tedavi seçenekleri de araştırılmaktadır ancak standart tedavi protokolleri sınırlıdır.
Üçlü negatif meme kanseri tedavisinde en son gelişmeler nelerdir ve bu gelişmeler hastaların yaşam kalitesini nasıl etkiliyor?
Son araştırmalar, yenililkçi tedavi seçeneklerinin TNBC tedavisinde umut verici sonuçlar sunduğunu göstermektedir. Bu gelişmeler, hastaların tedaviye yanıtını artırarak yaşam kalitelerini olumlu yönde etkileyebilir.
Vücudun kendi bağışıklık sistemini daha etkili kullanmasını sağlayan tedaviler, kanser oluşmasına sebep olan genetik bozuklukları bir silah olarak kullanan moleküllerin yanı sıra bazı yenilikçi tedaviler adeta truva atı gibi davranarak tedavilere karşı dirençli tümörlere karşı etkili olabilmektedir. Tüm bu yenilikler hastaların hayatlarının uzamasına yardımcı olmaktadır. Hekimlerin uzunca bir süredir kullanmakta olduğu klasik kemoterapilere güçlü alternatifler oluşturmaktadır.
Üçlü negatif meme kanserinden korunma ve erken teşhis için alınabilecek önlemler nelerdir?
Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek (düzenli egzersiz, dengeli beslenme), düzenli mamografi taramaları ve klinik muayeneler erken teşhis için önemlidir. Genetik risk faktörleri varsa genetik danışmanlık alınabilir. Meme kanseri riskini azaltmak için gereksiz hormon kullanımından kaçınmak gerekir. Bunlarla birlikte düzenli kontrollerin öneminin bir kez daha altını çizmek istiyorum. 40 yaşından itibaren tüm kadınların mamografi yaptırması erken tanı için önerilmektedir.
Sorularımıza cevap vererek bilgilendirmede bulunan, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fak. Tıbbi Onkoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güzin Demirağ'a Samsun Net Haber Gazeteniz Olsun Haber Merkezi olarak teşekkür ediyoruz.