Kıymetli bir büyüğümün bir sözü vardı.
"Seçim denildiğinde benim tüylerim diken diken olur." derdi.
Yine çok sevdiğim değerli bir dostum ise, "Biz para kazanmadık dost kazandık" derdi.
Aslında bu ikisini birleştirdiğinde çok anlamı büyük bir manalar çıkarabilirsiniz ya da farklı bir düşünceye de kapılabilirsiniz. Fakat birazdan anlatacaklarımla ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Evet Bu şehirde Yaklaşık 24 yıllık gazetecilik hayatım ve bir o kadar da hem siyaset hem de sivil toplum kuruluşlarında geçmişimiz vardır. Belki görev almadık yönetimlerinde bulunmadık ama hep içinde işin göbeğinde olduk.
Bu meslek hayatım da çok sayıda seçim gördüm seçim nasıl kaybedilir, nasıl kazanılır bunuda tecrübesini kazandığımın kanatindeyim.
Çünkü tecrübe yaşadığınız olayların toplamında edindiğiniz bilgi ve birikimin toplamıdır.
Çok şükür büyüklerimizin tecrübelerini yakından görme fırsatımız oldu.
Neyse konumuz Samsun Yelken Kulübünün seçimleri.
Dün Samsun Yelken Kulübü'nün seçimlerine gitme fırsatım oldu. Saat 13:00 civarı, hava soğuk fırtına var hafif hafif yağmur yapıyor. Kubülün otoparkının alanına girmek ne mümkün güvenlik yandaki okçuluk tesislerinin otoparkına yönlendiriyor. İçerisi arabalarla hınca hınç dolu insanlar araçlarını çekip seçim yapılacak salona gitmeye çalışıyor. Kulübün sanırım restoran kısmı açık aileler kahvaltı ve yemek içinde gelmiş belli ki bunlar müşteri.
Neyse kulüp binasının içerisinden girerken her iki adaydan da hoş geldin diyen eline liste sıkıştıran kimse yok.
Güvenlikten geçtikten sonra yandaki imza masanın orda kuyruk var dış salon yoğun insanlar sohbet ediyor belki de kritik yapıyordur.
Hala yeni gelenleri markaja alanları görmüyorum. Fakat içimden diyorum ki bu kadar üye buraya hararetli bir şekilde geldiyse mevcut aday bir sıfır önde. Çünkü pazar günü herkes aileleri ile gezmek eğlenmek varken bu soğukta buraya gelip yeni yönetime desteğe gelmez. Bazen bunun terside olabilir o havadan koklanır. İşte bende o içerde o havayı kokladım.
Buradaki insanlarla konuşsanız renk vermez gerçi o ayrı bir şey fakat konuşmasının arasına "Ertekin alır Leventte bizim arkadaşımız ama Ertekin'in dostu çoktur onu bırakmaz" diyor. Evet bunları yan masalardaki kişilerin konuşmasından kulak misafiri misali duyuyorum. Seçimin yapıldığı salon ise hınça hınç dolu giriş yaptım divan heyeti bir şeyler okuyor da telefonumla bir kaç resim aldım ve salondan ayrıldım.
Ben mi yanlış düşünüyorum ama hala gelene hoş geldiniz diyen yok belli ki herkes düşmüş kendi derdine bir iki kişiyi gördüm ben selam verdim selamı öyle aldım.
Dışardaki salona geçtim sesden dolayı herkes yüksek sesle iletişim kurmak zorunda kalıyor. Kulak misafiri olmamak elde değil aday çıkan yönetiminden bir kişi ile üyeler arasında yine hararetli bir siyaset konuşması geçiyor. Demek ki üyeler mevcuta karşı çıkan aday yönetimin siyasi geçmişi üzerinden de değerlendirme yapıyor.
Evet bir gazeteci olarak katıldığım Samsun Yelken Kulübü seçiminde de bir tecrübe daha edinmiş olduk. Ertekin Sezer rakibine fark atarak seçimi aldı. Kıymetli dostumun da dediği gibi Ertekin Başkan para kazanmamış dost kazanmış. Yönetimi, ekibi dediğimiz dostları sahip çıkmıştır Bu havada orada bekleyip oy atıyorsa bu sonuçtan bu çıkar.
Evet seçim kolay kazanılmıyor sözüm meclisten dışarı dostlarını seçimden seçime hatırlayıp, boş vaktinde iki çay, yemek söylememeyip kendini farklı bir yere koyup ben bu seçimi kazanırım diye düşünürseniz bu sonuç kusura bakmayın değişmez.
Her zaman böyle olmuştur. Seçmen ya da üyeler seçimden seçime değil her zaman hatırlanması lazım. Belli zamanlarda değil iyisinde de, kötüsünde de yanında olmaktır.
Bu hiçbir zaman değişmez...
Kıymetli hocam çok güzel yorumlamışsınız, ancak dost biriktirmek farklı bence burda zaten kazanırım kafası farklı bende secimde bulundum hoşgeldiniz diyen yok gazetecilere yer gösteren yok biraz ilkokulda başkan seçerdik o havada geçti hoş olmadı
Yalçın bey çok guzel tasvir ermişsiniz sizi tebrik ederim