Mustafa Eyüpoğlu'nun Kaleminden; Kınalı Kuzular Yine Şehadete Koşuyor!

Mustafa Eyüpoğlu son köşe yazısında; Anadolu insanının tıpkı Çanakkale'de olduğu gibi kınalı kuzularını mazlumları koruma ve vatan toprağını çiğnetmeme uğruna şahadete göndermeye devam ettiğini kaydetti.

İşte Samsunahaber.com da yayınlanan o köşe yazısı;

Dünya tarihinin en acımasız savaşlarından biri olan Çanakkale Zaferi’nin 101. Yıldönümünü içimiz her zamankinden daha da buruk bir şekilde anmaktayız. Osmanlıyı parçalamaya kollarını sıvamış emperyalizmin sahnelediği oyunlardan birini hatırlamak ve hatıralara kazımak tekrar tekrar kazımak zorundayız. ”Vatan” sözcüğünün gerçek anlamını sözlüklerden değil, tarihin içinden nasıl bir anlam kazandığını dikkatlere sunabilmek en büyük gayretimiz.

Belki bir kısmınız bu programlardan çok farklı bir şekilde etkilenecektir. Her şeyin ötesinde, coğrafyamızla ilgili tarihin çok iyi öğrenilmesinin gerektiği meşgul etmeli bizleri. Yani siyaset üstü bir duyarlılık içinde olmamız gereken bir süreçteyiz. 

Evet sevgili gençler, Atalarımız Anadolu’nun kilidini Malazgirt’te açtı. Bu anahtarla iki İmparatorluk kuruldu. Son İmparatorluktan kalan vatan parçasının tapusu Çanakkale’de yazıldı. Bu tapu da Milli Mücadele’de mühürlendi.

Hani bazıları çok dillendirir ya. Almanya kısa süre aralıklarla iki dünya savaşına, Japonya da bir dünya savaşına girdi yerle bir oldu diye. Almanya’nın bu savaşlarda yerle bir olduğu, Japonya’nın iki şehrine atom bombası atıldığı kesinlikle doğrudur. Ama yetişmiş insan gücü ve teknolojik birikim gerçeğiyle yeniden ve süratle dirilip güçlenmeleri de ayrı bir gerçektir.

Osmanlı, lise öğrencilerini bile bu savaşlarda cepheye göndermiştir. Yani yetişmiş insan gücümüzü savaşlarda şehit vermişiz. Her şeye yeniden başlayarak bölge coğrafyasında önemli bir istikrar ve güç haline gelmişiz.

Vatanımızın her türlü maddi ve manevi değerlerinin bizim için çok büyük bir önemi olmalıdır. Elden çıkarıldıktan sonra bir daha asla parayla ya da şöhretle alınmayacak tek zenginliktir vatan. Çünkü tapusu canla, kanla alınmıştır.

Bilinmelidir ki, bu zafer kolay elde edilmemiş, Türk milletinin Anadolu’daki varlığının devamı bu savaşın kazanılması ile mümkün olmuştur.

Çanakkale Savaşları, maneviyatın maddiyatı yendiği özelliği ile dünya tarihi üzerinde de büyük etkilere neden olmuş, asırlardır Avrupalılar tarafından sömürülen ülkelerin bağımsızlık fikrinin kuvvetlenmesine yardımcı olmuştur. Çanakkale Zaferi, Türk milletinin kaderini olumlu yönde değiştirmekle kalmayıp, dünya milletlerinin düşünce yapısının değişmesinde de etkili olmuştur. İşte bugünün de dünden hiçbir farkı yoktur. Ateşlerde yanan petrol bölgesi halkları ve onlara kucağını açan Anadolu. Bu öyle bir Anadolu ki hala kınalı kuzularını mazlumları koruma ve vatan toprağını çiğnetmeme uğruna şahadete göndermeye devam ediyor.

Yine emperyalizm ve yine kandan hayat bulan medeniyet dedikleri yutturmaca girişimcilik. Kendi ülke sorunlarını Batılılara havale etmek isteyen siyasetçi aymazlığı ve paravanlığı…

Çanakkale ruhunu anlamamış siyasi bozuntularla vatan millet meselelerinin geldiği noktada topyekün bir duruş günlerindeyiz. Bu nedenle siyasi kıyım ve yıkım hevesinde olanlar kesinlikle sevinmesinler. Cumhurbaşkanımızın en büyük desteği Çanakkale ruhundan gelmektedir. Akif’in nesli Çanakkale’de olduğu gibi tüm iman ve inançla görev başındadır.

Çanakkale’de başarısız olanlar, terörle ülkeyi kana bulama ve yarım kalmış arzularını gerçekleştiremeyeceklerdir… Çünkü biz varız. Akif’in nesli var ve vatansever milliyetçi kardeşlerimiz var…

Hepiniz sağlıkla ve inançla kalın.