Memur-Sen Samsun Yönetimi bir otelde 2016-2017 dönemi genel toplu sözleşme teklifleri hakkında basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda Memur-Sen’in yeni toplu sözleşme döneminde istediği kazanımlar hakkında konular görüşüldü. Memur-Sen Samsun İl Temsilcisi Nejdet Güneysu, “En büyük amacımız, ücretler arasındaki bu uçurumu ortadan kaldırmaktır” dedi.
Kamuda çalışan memur arasında çok büyük bir ücret uçurumu olduğunu belirten Güneysu, “Memur-Sen’e bağlı 11 sendikamızın genel başkanlarıyla teklifler değerlendirildi. Toplu sözleşme de bizim ana hedefimiz emekli ve çalışanlar arasındaki ücret uçurumunu azaltmak. Onun için yüzdelik zamdan daha önemlisi taban aylığı ve az gelirlilerin durumunu düzeltmek ana hedefimizdir. Kamuoyunda şöyle bir algılama var: Sadece yüzdelik zamma endekslenilmektedir. Biz şunu söylüyoruz: Yardımcı personelimiz şu anda 2 bin lira maaş almaktadır. Yine 2 bin lira civarında maaş alan bir sürü kamu çalışanlarımız vardır. Bir de 5-6-7 bin lira maaş alan kamu çalışanları var. Yüksek maaş alan kamu çalışanları toplan çalışanlarımız arasında yüzde 15’i oluşturmaktadır. Biz sadece yüzdelik zam üzerinde durur isek yüksek maaş alana bu yüzdelik zam yüksek oranda yansıyacaktır. Düşük maaş alana ise daha düşük yansıyacaktır. Geçen toplu sözleşme döneminde olduğu gibi bu toplu sözleşme döneminde de ana felsefemiz budur. Amacımız ücretler arasındaki bu uçurumu ortadan kaldırmaktır” diye konuştu.
KAMU GÖREVLİLERİNİN TEMSİLCİSİ MEMUR-SEN
Basın açıklaması ile Memur-Sen’in taleplerini kamuoyuna duyuran Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kamu görevlilerinin; haklarını, taleplerini, beklentilerini ve güvenlerini Memur-Sen’e teslim ettiğini dile getirerek, “Bu sayılar üzerinden ortaya çıkan tablonun arkasındaki bir başka gerçek; Memur-Sen hizmet kollarının tamamında yetkili sendikalarıyla sahadadır, masadadır. Tabi burada ilginç bir durumu da dikkate sunmak istiyorum. Kamu görevlilerinin itibar etmediği, küçülmeye, çökmeye ve erimeye başlayan iki konfederasyon, Kanun koyucunun merhametiyle toplu sözleşme masasında yer alacaklar. Kamu görevlileri nezdinde yetkileri yok, imza yetkileri yok, itiraz yetkileri yok masada temsilcileri var. Bu çelişki, kamu görevlileri sendikacılığının en büyük sorunu haline gelmiştir. Bununla da sınırlı değil, masada yetkileri yok, sahada etkileri yok; ancak toplu sözleme teklifi hazırlayıp masaya sunma durumları var. Konfederasyon ve sendika düzeyinde tek yetkili konumundaki Memur-Sen ailesi gerçeğine rağmen, Kamu Sen ve KESK’in toplu sözleşme masasındaki varlıkları kanuni olsa da meşru değildir, hukuki değildir. Nimet avcılığı yapma imkanını kullanan bu iki Konfederasyon, riskleri üstlenmekten ise azad edilmiş konumdalar” dedi
İŞ GÜVENCESİNE DOKUNDURTMAYIZ
“Memur-Sen Konfederasyonu olarak; iş güvencesine dokundurtmadan toplu sözleşme hakkını elde edilmesini en önemli sendikal kazanım buna öncülük yapmayı da en önemli sendikal başarımız olarak görüyoruz” diyen Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kamu görevlilerinin iş güvencesi, kuruluşumuzdan bugüne ve bugünden yarına vazgeçmediğimiz, vazgeçmeyeceğimiz en önemli kırmızıçizgimizdir. İş güvencesine dokundurtmamak yanında bütün kamu görevlilerinin istihdam türü yönüyle iş güvencesine sahip olması da en büyük hedefimizdir. Bu çerçevede, yakın geçmişte 4/B ve 4/C kapsamında istihdam edilen arkadaşlarımızın kadroya geçirilmesini, yıl boyunca istihdam edilmelerini sağladık. Bu yılda, hem 4/B ve 4/C için kadro isteyeceğiz. Bununla yetinmeyip, üniversiteli işçiler ve KİT personelinin de istekleri halinde kadroya geçirilmesi teklifimizi masaya taşıyacağız. Kuralsız ve düzensiz çalışma olarak gördüğümüz ve insan onuruyla bağdaşmadığına inandığımız esnek ve taşeron çalıştırmaya da şiddetle karşı çıkıyoruz. Modern kölelik diyebileceğimiz güvencesiz esnek çalışma ve taşeronlaşmaya karşı mücadelemiz, taşeron mağduru işçi kardeşlerimiz kurtuluncaya kadar, kamu hizmetlerinde taşeron uygulamaları son buluncaya kadar devam edecek.”
KAMU GÖREVLİLERİNİN GENELİYLE İLGİLİ SİYASET YASAĞI KALDIRILMALI
Kamu görevlilerinin siyaset, çalışma, örgütlenme ile toplantı ve gösteri haklarının önünde bulunan engellerin kaldırılması için mücadele ettiklerinin altını çizen Yalçın, kamu görevlilerinin geneliyle ilgili siyaset yasağının kaldırılmasını talep ettiklerini açıkladı. Yalçın, örgütlenmeye yönelik sınırlamaların kaldırılmasını, emeklilere, polislere, hakim ve savcılara sendika hakkı verilmesini, kamu görevlilerine savunma hakkı kapsamında grev hakkının tanınmasını istediklerini vurguladı.
Mali haklarla ilgili talepler belirlenirken hiçbir şekilde Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası’nın orta ve uzun vadeli hedeflerini dikkate almadıklarının altını çizen Yalçın, “Çünkü bu kurumlarımızın hedefleri tutmuyor, hedeflerini yıl içinde defalarca revize etmek zorunda kalıyorlar. Özellikle enflasyona ilişkin tahminlerini ve hedeflerini revize ediyorlar buna rağmen tahmin edilen ve hedeflenen enflasyonla gerçekleşen enflasyon arasında yüzde 60’lara varan sapmalara şahit olduk. Devletin kendi gelir kaynaklarının (vergi ve harçların vb.) tutarlarında yapılacak artışa ilişkin Yeniden Değerleme Oranı enflasyon oranının üstünde belirlenirken, kamu görevlilerinin, asgari ücretlilerin ve kamu işçilerinin maaş ve ücretlerinde yapılacak artışta “enflasyona karşı koruma” stratejisi uygulanıyor. Maaş ve ücretlerde enflasyon oranında artış yapılması sıfır zam demektir. Cepteki paranın nominal değerinin korunması, reel olarak artış olmaması demektir. Bunun anlamı, gelir artmayacak, tasarruf yapamayacaksınız, borçlanmadan yatırım kalemlerine yönelemezsiniz demektir. Satın alma gücünüzün düşmesi, konjonktürel etkilere açık hale gelmesi demektir” şeklinde konuştu.
TAHMİNLERLE DEĞİL, GERÇEKLERLE MASAYA GELİN
Kamu İşvereninin planlar üzerinden tekliflerle gelmesini, uzlaşmamaya, Toplu Sözleşme imzalamaya niyeti olmadığının göstergesi olarak nitelendiren Yalçın, “Yeniden Değerleme Oranı’nın 2015 yılı için %10.11, kamu işçileriyle yapılan sözleşmenin seyyanen yapılan ödemeler, sosyal yardım eklentileri ve diğer mali portföy hariç olmak üzere birinci altı ay için %6 ikinci altı ay için %5 olduğu gibi gerçeklerin farkında olduğumuzu Kamu İşvereni bilmeli ve masaya bütün bu veriler üzerinden oluşturduğu ikna edici bir teklifle gelmelidir. Bu yıl, Kamu İşvereni’nden, artırma eğilimli pazarlık bekliyoruz. Bizim teklifimizi eksiltemeye değil, kendi tekliflerini artırmaya hazır olarak masaya oturmaları, uzlaşması bir tutum olur. Memur-Sen olarak, gerçekleşen veya bugün itibariyle ortaya çıkan ekonomik ve sosyal verileri esas alıyoruz. Bankaların tüketici faiz oranlarının arttığı, kar marjlarının %20’lerden aşağı düşmediği, kamu görevlilerinin günlük yaşantılarına etki edecek ürünlerdeki enflasyonun %10’ları aştığı Kamu İşvereni’nin de bildiği gerçekler. Bütün bunlar ışığında, bu yıl enflasyona ezdirilmeyen kamu görevlisi değil, gerçek anlamda maaş ve ücretlerine zam yapılan kamu görevlisi bordroları üretmek için masada olacağız” dedi.
MEMUR-SEN’İN 2016-2017 DÖNEMİ GENEL TOPLU SÖZLEŞME TEKLİFLERİ
Memur-Sen’in 2016-2017 dönemi genel toplu sözleşme teklifleri şöyle: “Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine 2016 yılında birinci altı ayda yüzde 8, ikinci altı ayda yüzde 8 ve 1 Ocak 2016’dan geçerli olmak üzere taban aylığına 150 tl zam+ 2015 yılı ekonomik büyüme oranının yüzde 50’si ve üç aylık dönemlerdeki büyüme oranları kadar refah payı artışı+ enflasyon farkı.
2017 yılında birinci altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 7 ve 1 Ocak 2017’den geçerli olmak üzere taban aylığına 100 TL zam+ 2017 yılında üç aylık dönemlerdeki ekonomik büyüme oranı kadar refah payı artışı+enflasyon farkı.
Gelir vergisi kaynaklı maaş kayıplarının telafisi kamu görevlilerinin yıl boyunca yüzde 15 vergi diliminde vergi ödemesini ve bunu aşan tutarın işveren tarafından karşılanması.
2005 yılında sonra göreve başlayan kamu görevlilerine 1 derece verilmesi.
Fazla çalışma ücretleriyle ilgili olarak, büyük şehir merkezlerinde ve nüfusu 50 bini geçen il ve ilçelerde fazla çalışma ücreti saat başı 2,50-TL olmalı, mevcut çalışma ücretleri yüzde 50 artırılmalı, hafta sonları ve resmi tatillerde fazla çalışma ücreti 4 kat artırımlı ödenmeli.
Halen 177,30 TL olan eş yardımının 275 TL’ye, 6 yaş üstü için 20,80 TL ve 0-6 yaş için 41,60TL olan çocuk yardımının da herhangi yaş sınırı uygulanmadan her çocuk için 75 TL’ye çıkarılması.
Halen üç ayda bir 60 TL olan toplu sözleşme ikramiyesinin yüzde 50 artırımlı (90 TL) yetkili sendika üyelerine ise yüzde 100 (120 TL) olarak ödenmesi.”
Kaynak: Akasyam.com