Allah yarattığı aciz kullarindan borç ister mi?
İsterse neden ister?
Kul Allah'a borç verirse karşılığında ne alır?
Böyle bir olay olmuştur.
Bu bir imtihandır.
Bu olayı okuyunca şunları soracaksınız:
Bu nasıl bir iman....?
Bu nasıl bir Resulullah sevgisi?
Bu nasıl bir inanmışlık?
Bu nasıl bir teslimiyet?
Allah herkese böyle bir iman nasip etsin.
Hz. İbn-i Mesut anlatıyor:
“Kim Allah’a güzel bir borç verirse, Allah ona bunun karşılığını kat kat verir.” (Bakara, 245) ayeti nazil oldu.
Ayetin indiğini duyan Ebu Dahdah, vakit kaybetmeden koşa koşa Allah Resulü’nün yanına geldi. Ona:
– Anam babam sana feda olsun ey Allah Resulü...
Allah hiçbir şeye muhtaç değilken bizden borç mu istiyor ? diye sordu. Hz. Peygamber:
– Evet, bununla sizi cennete koymak istiyor, buyurdu.
Ebu Dahdah:
– Şimdi ben Rabbime borç verirsem, bunun için beni ve çocuklarımı cennete koyacağını taahhüt mü ediyor ? diye sordu. Allah Resulü :
– Evet buyurdu. Ebu Dahdah elini Allah Resulü’ne uzatarak:
– Öyleyse elini bana uzat ey Allah Resulü ! Benim iki bahçem var, biri yukarıda diğeri aşağıda. Vallahi bunlardan başkada bir şeyim yok, ikisini de Allah’a borç vermek istiyorum , dedi. Allah Resulü :
– Onlardan birini Allah için bağışla, diğerini kendi ve ailenin geçimi için bırak , buyurdu.
Ebu Dahdah:
– Büyük olan ve çok sevdiğim 600 ağaçlı hurma bahçemi Rabbime borç veriyorum, dedi.
Allah Resullah :
– Öyle ise Allah (cellecelaluhu) buna karşılık sana cenneti verecektir, buyurdu.
Ebu Dahdah’ın bu sözünü ettiği içinde 600 hurmanın bulunduğu bahçesi çok güzeldi. Bu hurma bahçesi, Medine’deki bahçelerin en güzeli ve en büyüklerinden biriydi.
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem),
Allah adına ondan bu borcu (bağışı) kabul edince dünyalar Ebu Dahdah’ın oldu.
Rabbi ona ve onun gibi cömert müminlere ne kadar büyük bir lütufta bulunmuştu.
Allah fakir kulları adına zengin kullarından borç istiyordu. Kâinatın yegâne sahibi, ahiretin tek maliki olan Rabbi, bu borç karşılığında elbette ona, gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, akılların hayal bile edemediği lütuflar ihsan edecekti.
Bunu çok iyi biliyordu EBU DAHDAH.
Zira o, Nebevi terbiyeden geçmişti. Rabbinin ne demek istediğini çok iyi anlamıştı. Karşılığının kat kat verilecegine imanı tamdı.
Allah bizlere böyle cömert olmayı, Allah yolunda en sevdiğimiz şeyleri bağışlamayı bize nasip etsin.