Sezonun 2. Haftası bizim için tam anlamıyla yeniden doğuş oldu. Aylardır ilk defa deplasmanda galip gelmeyi başardık.
iLK GOL!
En son deplasman galibiyetimizi Adana Demirspor’un iyi gittiği bir dönemde almıştık. Antep deplasmanında 1 golle elde ettiğimiz galibiyette sezonun da ilk golünü Holse’nin ayağından atmış olduk.
Geçen hafta kendi seyircimiz önünde gerçekten çok güzel bir oyun oynamış ancak sonuca yansıtamamıştık. Bu hafta sergilediğimiz oyun geçen haftaya göre oldukça vasattı.
Yayıncı kuruluş takımımızın dizilişini 4-2-3-1 şeklinde verdi anca ben daha farklı bir oyun düzeni gördüm. Takımımızı sahada 4-1-4-1 ya da başka bir ifade ile 5-4-1 olarak gördüm. Geri dörtlüde Solda Bola, ortada Drongelen, Satka ve sağda Zeki varken onların hemen önünde Bennasser vardı. Orta sahada ise solda Muja, ortada Ntcham ve Holse, Solda ise Kingsley Schindler vardı. İleri uçta ise tek santrafor Mouandjilmadji ile golü aradık.
Hoca defansın tam önünde Bennasser’i konumlandırmış gibiydi. Bennasser ise maçta bölüm bölü iyi işler yapsa da vasatın üstüne çıkamadı. Bazen çok agresif olan Benasser bu maçta kırmızı kart da görebilirdi. Bu noktada hocanın Benasser ile konuşmasında fayda görüyorum.
BOLA İYİ YOLDA…
Defansın solunda geçen hafta da çok iyi işler yapan Bola, bu hafta da ileriye dönük umut verdi. Geçen haftaya göre ataklarda biraz zayıf kalsa da Bola’nın Soner Gönül’e formayı yeniden kaptırmayacağı kesin gibi görünüyor. Hoca’nın Bola ve Van Drongelen’i sıklıkla şut çalıştırmasının yerinde olacağını düşünüyorum. Forvet hattında yaşadığımız sorunları göz önünde bulundurursak, bu iki ayak, bizler için sürpriz golcüler olabilirler.
İSTİKRAR VE İNİSİYATİF…
Satka ve Drongelen bu hafta da işlerini başarıyla yaptılar. Bu istikrarlı iki oyuncuyu da gönülden tebrik ediyorum. Drongelen ve Satka’nın çoğu zaman yerinde müdahaleleri, özellikle Drongelen’in ara ara inisiyatif kullanarak, rakip sahayı etkili kat edişi ve etkili ortaları bizim için rakip takımın dengelerini bozma açısından son derece yerinde oluyor. Bu hafta aynı etkinliği birkaç kez Satka’da da izledik. Önümüzdeki haftalarda iki oyuncunun daha fazla inisiyatif almasını bekliyorum.
ZEKİ SAĞ KANADA!
Geçen hafta maçın adamı olarak gördüğüm, bence bu takımın bel kemiği, abisi ve beyni olan Zeki, muhtemelen Reis’in etkisiyle daha zayıf kaldı.
Beşiktaş maçında yediğimiz golde Zeki’nin hatası vardı. Rakip sahadaki duran top organizasyondan sonra geri koşmakta yetersiz kaldığı için 1 gol yemiştik. Muhtemelen Reis, Zeki’ye ileri fazla gitmemesini ve defans hattından çok da uzaklaşmamasını tembihlemişti.
Zeki’yi biraz moralsiz gördüm. Birkaç duran top dışında kendisini rakip sahada pek göremedik. Yanlış tespit etmediysem sadece 3 kez ileri gitti ve üçünde de gerçekten çok güzel işler çıkardı. Takımı ateşledi. Araya atılan güzel paslarla bizi heyecanlandırdı.
KINGSLEY SCHINDLER UMUT VERMEDİ
Kingsley’nin sağ kanat oynatıldığı bu maçta kendisinden etkili ataklar göremedik. Samsunspor daha çok Muja’nın olduğu kanattan rakip saha ataklarında bulundu. Birkaç pozisyon dışında Kinsley’nin sağ kanat ileri oyununu yetersiz buluyorum. Bu noktada geçen haftaki önerimi tekrarlamak isterim. Zeki’nin ortanın sahanın sağında oynaması geride oynamasından daha etkili olacaktır. Zeki’nin mevcut bulunduğu pozisyonda Mustafa Tan veya Kingsley Schindler oynatılabilir. Bu şekilde Zeki’nin hem duran top organizasyonlarda hem de ofansif anlamda bize daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu şekilde daha az yorulacak ve daha uzun süre etkili olacaktır.
HOLSE KENDİNE GELİYOR, MUJA ZAMAN İSTİYOR…
Bu hafta Holse geçen haftaya göre çok daha iyi ve istekliydi. Maçın hemen başında akıl dolu koşusu ve Ntcham’ın müthiş pasıyla attığı şık gol, onu daha da motive etti. Muja ise maalesef henüz beklediğimiz performansın çok altında. Çok istekli, çok çalışıyor, her yere ayak basıyor ancak ilerde son pas ve son vuruşlarda beklediğimiz, Emre ve Fofana’dan gördüğümüz etkinliği henüz göremiyoruz. Başarılı pas yüzdesi yüksek çıksada, inisiyatif alarak adam eksiltme, çizgiye inme, ceza sahasına kat etmede yetersizdi.
Maalesef Sağ kanatta da Kingsley’den beklediğimiz oyunu göremedik. Açıkçası sağ ve sol kanatlarımızın yetersiz kaldığı bir maç izledik.
MOUANDJILMADJI’NIN DERDİ NEDİR?
Mouandjilmadji için ise söyleyecek o kadar çok şey var ki; teraziye koyduğumuzda olumluların ağır gelmesi içimize su serpiyor.
Mouandjilmadji gerçekten iyi bir futbolcu. Hem karakter olarak hem de yetenek olarak çok dolu bir futbolcu ancak onda çözemediğimiz bir sorun var, panik ve sanırım özgüven eksikliği.
İlerde çok iyi işler yapıyor. Hiç yorulmadan pres yapıp rakibin oyun kurmasını engelliyor. Zaman zaman çok iyi ve akıl dolu paslar veriyor. Bazen inanılmaz akıl dolu, teknik seviyesi yüksek vuruşlar yapıyor ama gelin görün ki, bazen eli ayağı birbirine dolanıyor. Çok daha zor pozisyonlarda pas verebilen, orta yapabilen veya şut çekebilen Madji, kolay pozisyonlarda saç baş yolduruyor. Geçen yıl da çok izlediğimiz basit hatalarla top kaybediyor, %100 gollük pozisyonlardan oluyoruz.
MOUANDJILMADJI’Yİ KAZANMAK…
Benim kanaatime göre Madji; üzerinde ağır bir sorumluluk hissediyor ve belki seyirci korkusundan, belki teknik direktör korkusundan olacak, özgüvenini yitiriyor ve çok kolay yapabileceği son vuruşlarda hatalar yapıyor. Bu noktada birçok öneride bulunabilirim. Kesinlikle kazanılması gereken bir futbolcu Mouandjilmadji ancak özgüven sorununu çözebilirsek inanılmaz bir santraforumuz olmuş olur.
Bu noktada Reis’e sadece bir iki fikir önerisinde bulunabilirim. Kendisine özgüven aşılanmalı, daha fazla sorumluluk vererek, güven telkin edilmeli. Gerekirse tüm sporcularımıza psikolojik spor eğitimi verilmeli.
Oyuncu değişiklikleri ve maçın genel analizi yarınki yazımızda