Gazeteci Yalçın Karataş yazdı 'Samsun'un gölge adamı da kuşu da bitmez...'

Her yazımda dile getiriyorum sizede gına getirmiş olabilirim meslekte 24 yılımı doldurduğumu söylemek.
Fakat belki yeni okurlarımız ya da bilmeyenler vardır diye arada hatırlatmak istiyorum. 
"Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür." demiş Muallim Naci. Yani insan hafızası unutur her zaman bazı şeyleri hatırlatmak gerek. 
Bir büyüğümünde dediği gibi ben bu şehrin hafızasıyım.
Evet şehrin hafızası olmak, kanaat önderi olmak öyle kolay değildir. 
Tecrübe ister öyle bakkalda, markette satılmaz bu.
Bilgilik ister hayatın size yaşattıkları kendi çapınızda bilgi yapar sizi.
Toplumda tanınan sözü bilinen, geçen biri olmak lazım.
Evet oda kolay kolay elde edilemeyen bir olgu. 
Bazı insanlar bunu kazanabilmek için çok emek, zaman, para, vakit harcıyor ailesinden, çoluğundan çocuğundan feda ediyor.
Dava bilincide böyle bir şey aslında. Dava adamı olmakta zordur birilerine göre. Birilerine göre de aslında çok basittir. 
Birileri parasını harcar dava adamı olur, birileride hiç bir şeyi yoktur bilek, beyin gücü vardır o da öyle dava adamı olur. 
Tabi bunlar benim görüşüm.
Siz liderine bağlı olarak kendinizi dava adamı olarak görebilirsiniz taki elinizdekiler gidene kadar. 
Tabi bu da sizin sınavınız. Birisi terazinin küfesinde yukarı çıkar siz aşağıya.
Biat etmezsiniz aşağıda kalırsınız, aslında sistem sizi bir şekilde oraya getirir.
Siz, burada nerede olacağınıza karar vermeniz gerekiyor. 
Oyunu kuran kurmuş maç başlamış siz oyun içindemi olmak istiyorsunuz dışındamı kalmak istiyorsunuz. 
Bu oyunun bazı kuralları var uyarsanız kalırsınız uymazsanız kalamazsınız.
Yok!! ben o kuralı beğenmedim böyle olsun deme lüksünüz yok. Oyunun bir kuralı ve oynatanı vardır.
Keşke herşey istediğimiz gibi olsa. 
Fakat herşey herkesin istediği gibi olsa nasıl olur düşündünüz mü?
Konumuz neydi nereye geldik değil mi?
Demem o ki yıllardır bu şehirde özellikle gazete, internet haber siteleri yada sosyal medya da çok sahte isimler altında, gölge adam gibi (Kişi, biri, birileri ve ya kurumlar hakkında asıllı ya da asılsız iddialarda bulunan, karalayan, egosunu tatmin edenler) yazılar gördük (bunlar da kendisi ya da kendisini kullananlar tarafından yönlendirilip mefaat sağlayanlardır) (Kendini haklı olarak görür, kendi başarısızlığını sorgulamaz, başkalarının başarısını sorgular!? neden veya niye yapıldığını herkes bilir fakat birileride bu yazılanlardan mutludur ellerini ovuşturup ohhh çeker. Fakat bir gün kendine sıra geldiğinde ise.....) Şimdiki durum biraz farklı gerçi ortada seçim de yok. Genellik bunlar seçim, atama, değişim, görevden alma gibi durumlarda yaparlar. Dedim ya çok gördüm bunları. Fakat herkes bir iş yaparda sonunda bir şey kazanır, burada kazanan kim? Maç devam ediyor hakem kırmızı kart verip oyun dışındamı kalacağı sanılıyor!!! Aslında baltayı taşa vurmaya başladı, oyun daralıyor.
İşin sonunda kimin ne yaptığını biliyoruz da şimdiki oyun kuran çok akıllı ve sağlamcı yoksa bunları yapıpta bu şehirde kalması zor gibi zaten bu şehir de de olduğunu sanmıyorum. Bilgiler içerde yapan dışarda...! Burada büyüklere büyük görev düşüyor. Büyükler hakkında asılsız iddialarda bulunurken diğer büyükler bunlara niye göz yumuyor o da çok entresan, işin işinde iş var. Geçtiğimiz yazımda dediğim gibi bu şehir bizim akıllısı da deliside bizim, yapılacak bir şey varsa da, yazılacak bir şey varsa da yaparız, öyle gölge kuş diyerekte değil, direk. 
Burada da hiç bir şey gizli kalmaz eninde sonunda çıkar ve o çıkan kişi inşallah sizden benden kıymetli olmaz çünkü bunu da gördük hafızamızda. Başta da dediğim gibi insan hafızası unutur. Ama bazı insanlar hiç bir zaman unutmaz...
Kalın sağlıcakla...