İstiklal Marşımızın kabulü yıl dönümü vesilesiyle M.Akif Ersoy’un bize armağanı; her bir dizesinden kitap yazılsa değer İstiklal Marşımızın satırlarında saklı kazanımları eğitim uzmanları tarafından ve edebiyatçılar tarafından ele alınıp incelense bir başucu kitabı ortaya çıkacağına inanıyorum.
Benim penceremden Marşımıza baktığımda gördüklerimi haddimi aşarak sizlerle paylaşmak isterim.
İSTİKLAL MARŞI……....................... “Kahraman Ordumuza”
Bir milletin varlık mücadelesi unutulmasın ve tekrar düşman aynı yerden sokmasın, bilinçli yurttaş olalım diye duygularımıza tercüman, coşku ve kederi ortaklaştıran sanatın diliyle farkındalık oluşturmak önemlidir.
Aziz milletimizin onuru korumaya ant içmiş, canını ortaya koyarak bunu yüzyıllarca ispatlamış ordumuzun hatırasına asla vefasızlık yapmayın.
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;”
Korkulacak sadece cehaletin var yoksa vatanı milleti birliğimizi başka hiçbir şey yıkamaz, öz güvenini yitirme bu bayrak koskoca bir medeniyeti temsil ediyor, onu yıkmak o kadar kolay değil. Devletine, milletine ve ailene güven..
“Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.”
En son aile tek bir birey kalana kadar bu bayrağın bilincinde ol neleri temsil ettiğini; asla ümitsizliğe yer yoktur bu bayrak altında.
“O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;”
Bak, al bayrağın altında hür yaşamak istiyorsan onun değerini ve anlamını bileceksin; o sana kaybolduğunda yolunu gösterecek, kim olduğunu hatırlatacaktır. Hiç endişen olmasın bayrak dalgalanmaya devam edecektir; her an orada olduğunu bildiğimiz yıldızlar gibi..
“O benimdir, o benim milletimindir ancak.”
Ona sahip çıkma konusunda kıskanç olabilirsin, sadece senin çok değerli bir cevherin, kötülerden korunacak bir değerin gibi.. Ama milletine bir vefa, minnet borcuyla tehlikelerden koruma bilinciyle sahip çık bayrağına.
“Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!”
Ümidinizi asla yitirmeyin, şartlar ne kadar ağır olursa olsun birbirinize sırtınızı dönüp küsmeyin, birbirinize güven aşılayın, asıl zor günde birbirimizi anlamaya inanmaya, dostluğumuza ihtiyacımız var.
“Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?”
Kahramanlıklarla dolu mazimizin hatırına kırıp dökmeden, incinsen de incitmeden hoş görüyle birbirimizin elinden tutup, bize bin bir yoklukla canlarını feda eden atalarımızın fedakârlıklarını boşa çıkartmadan ülkeyi mamur hale birlikte kavuşturabiliriz ancak. Milletimizi büyük yapan değerler arasında “düşene de bir tekme vurmak” yok, bize yakışmaz.
“Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;”
Uğruna canlarını ortaya koyan atalarına vefa göstermek barışta çok çalışmaktır, yoksa düşman zayıf noktanızdan vurmak için nöbette, tarihten ders çıkartmaz aynı hataları bile bile yaparsan bizim hatıramızı yok sayarsan sen de yok olursun.
“Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.”
Bütün bu emeklerimiz ve fedakârlıklarımız Hakk’a bağlılığımızın göstergesi olarak vatanımız ve milletimize feda olsun, ancak emeklerinizin karşılığı var ki birliğiniz, dirliğiniz için çalışmanın karşılığında kurtuluşu hak ettiğinize inancınız tam olsun, asla ümitsizliğe, kazanacağınıza ilişkin şüpheye düşmeyin. Cesur olmak için çok nedenin var.
- - - - - - -